Dolu Tarafı
  • Home

 



Keşke bir kuş olsaydım, kanatlanıp uçsaydım yanınıza. Eli kolu bağlı oturmak ne kadar acı. Ne yaparsak yapalım omuz omuza olamadıkça yardımım dokunmuyor gibi hissediyorum. Buna engel olamıyorum.

Hani bir söz vardır, "Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim." İşte son günlerde ben hep böyleyim. İnsan olmak için aslında böyle olmak gerekmez mi? Çıkıp da ben insanım diye bazen avaz avaz bağırıyoruz ya. Her bir ağaç yok olduğunda, minicik börtü böceğinden tutun, vahşi canlılarına kadar ölen her bir canlıda sanki insanlığımı yitiriyorum. Kolu kanadı kırılıyor ruhumun. 

Hele ki evini, yerini, canı gibi baktığı hayvanlarını yitirmiş insanları izledikçe kanadıma alıp sarıp sarmalayasım geliyor. Geçecek demek istiyorum ama nasıl... Bilmiyorum ama geçecek.

Keşke bir kuş olsaydım, kanatlanıp gelseydim yanınıza. Engel olabilseydim tüm olanlara...



Aslında bu günler önce yazmak istediğim bir yazıydı. Hatta bir kaç yazım vardı paylaşacağım ancak kendimi çokta iyi hissetmediğim ve hastanelerden toparlanamadığım bir hafta içindeyim. Bu nedenle çok afilli cümleler ya da aşırı bilgi içeren bir yazı değil şimdiden bilgin olsun. 

Yazıya başlamadan hadi kendine bir keyif çayı koy ve okumaya başla.



Söyleşi türünde yazılmış olan bu kitap Sadettin Ökten ile Kemal Sayar'ın yaptığı radyo sohbetlerinin yazılı hali. Sohbetler, ruhun inceliklerini merak eden herkese kucak açıyor. Bu kitabın amacı; sözün uçup gitmesine karşı onu yazıya geçirmek. Bu iki kıymetli kişinin hayata ışık tutan söylemlerinin, paylaşmaktan çekinmedikleri tecrübelerinin kağıtlara sarıp sarmalanmasıyla elimize ulaşıyor. 

Sizlerle bir kaç paragraf paylaşmak istiyorum.

 


Yazmıyorsun. Yoksa yazmaktan vaz mı geçtin? İlham gelmiyor değil mi? E tabi bıktın. 

Hepsine cevabım sadece "hayır". Günün sonunda burası tek kişilik bir blog sayfası ve benimde bir hayatım var ve en önemlisi de hayatımın yarıdan çoğunun dolduran bir işim. Kendime yarattığım nadir anlarda sadece kitap okudum ve birazda kafamı dinledim. Hepsi bu.


Uzun zamandır yazı yazamıyorum. Kalemim tükenmiş gibi hissediyorum. Ya da bunun gibi bir şey bilemiyorum.

Ancak bugün kalbimin bir türlü inanmadığı bir şeyi gördüm. Tekirdağ'a yosun kokan yollarına gittim ve denizin o hali bir türlü içime sinmedi. Bunu yapanların yüreklerine nasıl siniyor anlamıyorum. Doğayı neden bu kadar katlediyoruz? Yaşamamızın en temel kaynağına neden böylesine hırçın saldırılar yapıyoruz? Bu sorular ve daha fazlası kafama üşüştü bugün. Dayanamadım da öyle görmeye... Yüreğim paramparça evin yolunu tuttum. Gerçekmiş...

 

Güneş açmış, kuşlar ötüyor, tüm doğa uyanmış insan evladını çağırıyor adeta. Ve bizler bu güzel günlerde evlerimize kapanıyoruz pandemi yüzünden. Tüm dünyanın aşılandığı hem de maskeleri attığı bir dönemde...

Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

POPULAR POSTS

  • KADIN
  • Yalnızlığı Sevmek
  • Mutsuzlukla Beslenmek
  • E hani bitcoin?
  • Terman'ın Termitleri
  • 3, 1415926535 8979323846 2643383279 5028841971 6939937510 5820974944 ...
  • Şiddet içeren Oyunlar
  • Sirkadyen ritim ve beslenme
  • Ruh Eşini Bulmak
  • Başarılı olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu!
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Blog Arşivi

  • ▼  2021 (28)
    • ▼  Ağustos (2)
      • Bir Kuş Olsam...
      • Bir Dakikanı Alacak
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (5)
    • ►  Şubat (6)
    • ►  Ocak (4)
  • ►  2020 (60)
    • ►  Aralık (8)
    • ►  Kasım (4)
    • ►  Ekim (8)
    • ►  Eylül (4)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (8)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Nisan (7)
    • ►  Mart (4)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2019 (22)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Ekim (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (4)
    • ►  Nisan (2)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2018 (66)
    • ►  Aralık (11)
    • ►  Ekim (9)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (9)
    • ►  Ocak (17)
  • ►  2017 (34)
    • ►  Aralık (13)
    • ►  Kasım (9)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (3)
    • ►  Şubat (3)

DESTEK OLMAK İÇİN TIKLA

Popular Posts

  • KADIN
  • Yalnızlığı Sevmek
  • Mutsuzlukla Beslenmek

Etiketler

2019 blog yazısı (18) 2020 (4) 2020 blog yazısı (29) 2020 felaketleri (1) Akilah (1) Atatürk (3) Beyhan Budak (2) Elif Şafak (1) Karlar Ülkesi (1) alice harikalar diyarı (1) alçakgönül (1) aşk (2) beyin (3) bilim (14) bilim dünyası (6) bilimsel gelişmeler (2) bilimsel yenilik (2) blog (123) blog yazısı (172) cinayet (2) doğa (4) doğa blog yazısı (1) ekonomi (3) elon musk (4) gelecek (3) hashtag tarihi (1) hastalık (3) hated in the nation (1) kedi (3) kitap (18) kitap incelemesi (14) kitap yorumu (16) kitap önerisi (11) kişisel blog yazısı (130) kişisel gelişim (23) kişisel gelişim kitabı (3) korona (10) kuantum (3) mutlu olmak (4) pi (2) pi sayısı (1) psikoloji (5) sağlık (4) sosyal linç (1) sosyal medya (3) sosyal medya yalanı (1) spaceX (3) state of survival (2) termik (5) termik santral (5) termik santrale hayır (4) çerkezköy termik santrale hayır diyor (3) çocukluk (2)

Copyright © Dolu Tarafı. Designed: OddThemes