İlk covid vakası 11 Mart'ta yayınlandı yani neredeyse 1 yıl 1 ay olacak. Eğer son günlerde zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşünüp şaşırıyorsan, yalnız değilsin. Yakın tarihlerde yapılan bir araştırmada, katılımcıların %80'inden fazlasının sosyal mesafenin zaman algısını bir şekilde değiştirdiğini düşündüğü görüldü. Son günlerde bende aynı durum içindeyim. Ya zaman çok hızlı akıyor ve farkına varamıyorum ya da zaman bir yerde donup kalıyor çok sıkılıyorum.
Heraklitos'un dediği gibi "Her şey değişir, akar."
Her şey bakış açımız ile değişir, şekillenir. Bu akışın önünde olmak mı ya da akışla beraber hareket etmek mi? Neyi seçerdiniz? Şuan yaşadığımız bu izolasyon döneminde kendinizi nerede görüyorsunuz? Şimdi içine bak ve sor. - Akışla mı hareket ediyorum? Akışa karşı mı hareket ediyorum? Yoksa akışa rağmen mi hareket ediyorum? -
Son zamanlarda kendi aramızda çok konuştuğumuz bir konu oldu bu. Sözde kalmasın istedim. Gelin hep birlikte pandemiden sonra hangi alışkanlıklarımız değişecek bir göz atalım.
Zamanın unutulduğu günlerde, uzak ülkelerin birinde insanlara hep zulm eden bir ejderha yaşarmış. Çalışan insanların emeklerine göz diker, evlerini yakıp yıkar, köylerini talan edermiş. Günlerden bir gün, bir savaşçı çıkagelmiş. Tüm cesareti ile ejderhanın inine doğru yol almış.
Yine pek bir sevdiğim oyunu anlatmaya devam edeceğim. Hem kanser oyun diyerek hemde severek oynadığım tek mobil oyun diyebiliriz.
Allah'ım neredeyim ben? Ne bu tantana...? Adeta maymunlar gezegeni, herkes bir şey söylüyor, herkes bir şey paylaşıyor. Sakin kalmalıyım. Bir süreliğine uzaklara gidiyorum, bütün sosyal bağlantılarımı koparıp. İşte şimdi oldu, bir parça huzur...
Bir dakika! Gitmeden önce diyeceklerim var.