Doğa



"Sessizlik, derinlere dalma, yaratıcı insanın eylemidir. Sessiz olmalıdır yaratıcı kişi. Bu sessizlik Kant'ın, Hegel'in anlattığı türde evrenden soyutlanma değildir. Evrenin derinliğine inme, varlık özünde sınırsızlığa varma, yığınların içinde onlardan uzak, yükseklerde, derinlerde yaşamadır. Öze, yaratıcı olana dalmaktır. Düşünen kişi, yaratan ve seven kişidir."


Doğanın içinde kaldığında insan, sessizliği dinlediğinde içine derinlemesine bir huzur dolar. Belkide rüzgarın, bulutlara söylediği neşeli şarkıyı duyduğu içindir. Belkide kocaman bir ağaçta kalan düşmeye yüz tutmuş bir kaç kurumuş yaprağın hüzünlü hikayesini dinlediği için. Hatta kelebeklerle çiçeklerin her bahar buluşmak üzere birbirlerine verdikleri yemini, ya da yağmurdan sonra gelen toprağın mis kokulu bereket duasını duyduğu için... 

Yaşamın kısacık anlarının içinde geçen gizli hazlardır bunlar. Yakalayabilmek için doğanın içinde, ondan bir parça olabilmek gerekir. Yerine göre suskun bir kaya parçası, bazen uçsuz bucaksız yemyeşil bir vadi ve bazen susmak bilmeyen bir ağustos böceği...

İçinde yaşadığımız doğa, bizim henüz tam olarak bilmediğimiz bir dil ile içinde yaşayan tüm canlıların sevinçlerini, hüzünlerini, yalnızlıklarını, sırlarını paylaşır. Siz hiç, dibinde yeşerdiği bir ağacın yalnızlığına ortak olmaya çalışan bir sarmaşık için duyguları yok, diyebilir misiniz? Sizce, bulutların yağmur olup toprağa düşmesi, ona olan özleminden değil midir? Bu kavuşma sonunda daha da bir mutlu, güzel olmaz mı doğa? Kim doğaya sonbaharın geldiğini söyleyebilir ki? O, veda saatinin yaklaşmakta olduğunu hissederek, baharın ilk öpücüğü ile uyanmak üzere sessizce köşesine çekilir. 


"Stoa düşüncesine göre en doğru seçen, sabırla katlanan, en ölçülü ve adaletli paylaştırıcı doğadır. Akla uygunluğun ölçüsü doğaya uygunluktur. Çünkü akılda bir doğa ürünüdür ve aklın bütün düşünceleri doğada olup bitenlerin yansımasından başka bir şey değildir. Tasarımlardan ve sanılardan kurtulmuş bir akıl, açık seçik bir doğa bilgisi edinebilir. Açık seçik doğa bilgisi de insana yaşamak ve mutlu olmak için en doğru ölçüyü verecektir."

Sadece mutlu olalım ve içinde yaşayalım diye değil, doğa bize kendi ile ilgili bir çok sırrının çözümü için ipuçları da verir. İçindeki değişim ve oluşumlar bizleri onu incelemeye, araştırmaya ve üzerinde düşünmeye doğru iter. 

Sonuç olarak mutluluğu doğada yakalayamayız ancak içimizde saklı olan duyguları onun aracılığı ile fark eder ve dışa yansıtırız. Bir damla suda deniz, bir kum tanesinde kocaman bir çöl oluruz. Diktiğimiz bir fidanın yeşerdiğini gördüğümüzde, içimizde uçsuz bucaksız ormanlar oluşur. Doğaya elimizle bir hayat verebilmenin sevincini yaşarız...

0 yorum