Son günlerde yaşadıklarımdan dolayı kırılan onuruma, gururuma ve çocukluğuma hitaben yazıyorum bunları.
Hayatım boyunca hep merhametimin ardından yürüdüm.
Bütün beklentilerimi geride bıraktım ve hiçbir zaman kimseden bir şey beklemedim. Açıkçası doğrusu da bu sanıyordum.
İyi, kötü ne yaşadıysam içimde sakladım. Kimseye üzüntümü belli etmedim.
Sustum... Bütün acılarımı yüreğimin en derin yerlerine gömdüm. Olsun dedim, olsun insanlık bende kalsın.
Karşılığını alıp almadığıma bakmaksızın, verdim hep verdim. Cebimde olmadı, yüreğimden verdim.
Hayalim güçlü olmak ya da görünmekte değildi. Hayatla mücadele edebilmek adına olmak zorundaydım ve oldum da...
Mesela kendimi hep erteledim. Aslında kimsenin beni anlamadığını bilmeme rağmen, hep başkalarını anlamaya çalıştım.
Nedense kendimi hep karşımdakini mutlu etmeye çabalarken buldum. Ve onca mutsuz geri dönüşler alırken bilemedim, fazla değer verdiğimi.
Benimde mutlu olmam gerektiğini unutmuştum. Bunun farkına vardığımda ise artık çok geç kaldığımı anladım. İçimde onarılmaz yaralar açıldığını...
Ben her zaman her şeyin en iyisini yapmaya çabaladım. Bunu görevim saydım. Yapmadığımda vicdan azaplarında yandım. Oysa ki, birilerinin de bana karşı görevleri olduğunu hiç görmedim, bilemedim.
Ne yazık ki,
Karşımdakilerin eksiklerini tamamlamaya çabalarken, hatalarını görmeye vaktim kalmamış. Beni üzmelerini görmezden gelip, karşılığında ise ne hissettiğimi umursamadan vermeye devam ettim.
Haksızlık ettim kendime, öncelikle de çocukluğuma...
Kendime geldiğimde ise; artık yorgun ve bitkin şekilde bir köşede saklanıp ağlayan beni buldum. Tanıyamadım aynaya yansıyan silüetimi... Bu ben miydim?
Paramparça olmuş çocukluğumu izlerken, uzattım ellerimi ve sardım onu sıkı sıkı... Dedim ki, "Geçti her şey, bir daha asla seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim."
Şimdi senden özür diliyorum.
Seni bu kadar hiçe saydığım ve insanların seni bu kadar yaralamasına izin verdiğim için. Seni hiç bir zaman dinlemediğim, üzerine bu kadar sorumluluk yüklediğim için. Hakkın olan o güzel duyguları sana yaşatamadığım için. Hep verip eksilen taraf olduğun için.
İnsanlığımdan, yüreğimden, duygularımdan ve en önemlisi de çocukluğumdan özür diliyorum.
Ben galiba almadan vermenin Allah'a mahsus olduğunu unutmuşum.
Affet beni çocuk...!
Affet!
Bana kalkan o eller önce seni yaraladı. Biliyorum.
Ne olur affet...
blog
blog yazısı
çocukluğu küstürmek
çocukluğumdan özür dilerim
çocukluk
kırılan duygular
özür dilerim
0 yorum