Allah karaktere zeval vermesin

Dünyadaki en önemli özellik belki de karakter. Ve belki de edinilmesi en zor olan özellik. Herkes gerçekten güzel bir karaktere sahip olamıyor. Karaktersizliğin olduğu noktada da ahlak bir şekilde yok oluyor. Bu ikisinin gerçekten birbirini tamamlayan zincirler olduğunu düşünüyorum. Ama ikisini de karıştıran o kadar çok insan gördüm ki. Karakter ne, ahlak ne, nedir, bilincinde bile değil. Hatta insanlıktan bir haber. 

Bazen, insan nasıl böyle karaktersiz olabilir, diye düşünüyorum. Belki altında psikolojik bir neden olabilir. Belki de komplekslidir veya kıskanma duygularından arınamamıştır. Mesela düşününki bir insan her yerde saygı görürken, bir insan da kendini kabul ettirmenin ezikliği içinde yaşıyor. Kabul edilmek içinde yapmadığını bırakmıyor. Belkide bu noktada ahlak kırılıyor, karaktersizlik baş gösteriyor. Tahminimce... Her ortamda kabul görmek olanaksızdır. Herkesin de size saygı duyması... Bazı şeyler oluruna bırakılınca güzel. 


Hani sizde dersiniz ya da duymuşunuzdur birilerinden, "Nabza göre şerbet." cümlesini. İşte bu cümle onlar için biçilmiş kaftandır. Bir çok yerde kısa sürelide olsa bu sayede kabul görürler. İlk baktığınızda kazançlı görürsünüz onları ama sonları hep hüsrandır.

Böyle biri gördüğünüzde hissedersiniz karaktersizliği ve hislerinize güvenin. Sırlarınızı vermeyin. Sırtından vuracağı ilk insan siz olursunuz. Menfaatleri konusunda satamayacağı insan yoktur. Kendi hatalarını görmektense onları çok güzel kapatıp adeta zeytinyağı gibi su yüzüne çıkarlar. Çok merak ediyorum, geceleri uyurken hangi vicdanla başlarını yastığa koyuyorlar? 

"Ruhları bulanık insanların hayatları da bulanık olur ve etrafı da bulanık yapmaya çabalarlar."

Gerçekten içten mutlu olduklarını göremedim. Hep bir yarış içinde, hayatı tüketme çabasında... Nerede o eski mert, dürüst insanlar? Ortalık resmen karaktersiz, içlerinde aciz insanlara kaldı. Her yerde bir entrika, arkadan iş çevirmeler... Yazık acıyorum. Hayatın esas anlamını anlamadan, tadamadan göçüp gidecekler. Ve çoğu insanda da gördüğüm nokta şu, mana bulmak. "Mana bulma, buldukların başına gelir." diye bir sözle sanırım karşılaşmamışlar. Kendilerince cüce gördükleri kişilere mana bulurlar. Herkesin içinde özgürce gülüp, ağlayabilen insana bile mana bulurlar. Neyin kafasında olduklarını anlamıyorum. Onlara kendi yarattıkları sahte hayatlarında mutluluklar diliyorum. Tabi başarabilirlerse. 

0 yorum