Sanskritçe'de ele geçirilemeyen, ulaşılamayan, her türlü şeyden korunmuş, şiddetin asla yaşanmayacağı anlamına gelen Agartha, Tibet ve Orta Asya efsanelerinde Asya'daki sıra dağların içinde bulunduğu öne sürülen ve milyonlarca kişinin yaşadığı bir yer altı kentidir.
Bugün Beyhan Budak'ın izlediğim bir videosundan yola çıkarak böyle bir yazı yazmaya karar verdim.
Özgüven anlam bakımından, kendimiz hakkında ne düşündüğümüz ve kendimizi ne kadar değerli gördüğümüzdür. Eğer kendimiz ile ilgili olumsuz konuşmalar yapıyorsak, kendimizi sürekli eleştiriyor ya da yargılıyor, başardığımız onca şeyi küçümseyip, yapamadığımız şeyleri önemsiyorsak, belki biraz da olsa bir özgüven problemi yaşıyor olabiliriz.
"Sessizlik, derinlere dalma, yaratıcı insanın eylemidir. Sessiz olmalıdır yaratıcı kişi. Bu sessizlik Kant'ın, Hegel'in anlattığı türde evrenden soyutlanma değildir. Evrenin derinliğine inme, varlık özünde sınırsızlığa varma, yığınların içinde onlardan uzak, yükseklerde, derinlerde yaşamadır. Öze, yaratıcı olana dalmaktır. Düşünen kişi, yaratan ve seven kişidir."
Dijital oyunlar git gide gerçek dünyayı andıran detaylarla donatılmaya başlandı. Aldatıcı bir gerçeklik sunduğu için, son yıllarda özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerine odaklanan bir çok araştırma yapıldı. İddia edilene göre bu oyunları oynayan ergenlik dönemindeki çocuklar daha saldırgan oluyor.