Kişisel Gelişim Adına!



Şu son iki aydır, tamı tamına üç tane 'kişisel gelişim' kitabı bitirdim. Sonuncusunu da yeni elime aldım. Sanıyorum ki uzun bir süre roman okumayı bırakıp kendimi kişisel gelişim kitaplarının kollarına bırakacağım. Zor günlerimde ilaç gibi geldiler. Ve düşündüm ki neden sizlerle paylaşmıyorum. Dördüncü kitabı da okuduktan sonra yazacaktım ancak devamı geleceği için okuduğum üç kitabın analizini hemen yapmak istedim.

Kendinizi herhangi bir sebepten dolayı sıkıntıda hissediyorsanız, emin olun ki bu kitaplarda sıkıntılarınıza çare bulacaksınız.

Şimdi cümleleri çok uzatmadan kitapları sıralamaya başlıyorum.



İlk olarak okuduğum, Youtube kanalından da takip ettiğim psikolog Beyhan Budak'ın kitabı oldu; "Kendine iyi davran güzel insan". İyi ki yazmışsın, kalemine, yüreğine sağlık... Tek bir kişiye hitap ederek kaleme aldığı için, adeta yüz yüze konuşuyormuş hissi verdi bana. Yolun nerede olduğunu ve benim nasıl kaybolduğumu sanki bilerek anlatır gibiydi... Kitabın kimi yerlerinde kendi hayatından örnekler vermesi, aramızda görünmez bir arkadaşlık çemberi oluşturduğumuzu hissettirdi. "Hiç bitmesin" dediğim o ender kitaplardan biridir.

Şu soruları sorarak kendi yolculuğuna başlayabilirsin güzel insan. :)

"Sen kendin için bir şey yapmıyorsan kim senin için bir şeyler yapacak? Sen kendi yaralarını sarmadan, kim sana yardım edebilir gerçekten? Eğer başkaları için önemli olmadığını hissediyorsan, ilk önce kendine şunu sormalısın: Ben kendim için önemli miyim?"

İkinci olarak listemde Guy Finley'in o meşhur "Vazgeçebilmek" isimli kitabı vardı. Bu kitabı okurken lütfen acele etmeyin. Acele ederseniz kitabın özünü anlamanız mümkün olmaz. İllaki bazı noktalar kaçabilir ancak gerçekten ders niteliği taşıyan bir kitap. Özümseyerek okuduğunuzda anlıyorsunuz ki, bazı öğretileri ni farkında olarak bazılarını ise farkında olmadan hayatınıza işlemeye başlamışsınız. 

Hatta bazı bölümlerin altını çizin. Çizin ki benim gibi geri dönüp baktığınızda, hangi cümleye, anlatıya değer vermişsiniz görün, tekrar edin. Hayatta hiç bir şey tesadüf değil, eğer böyle düşünüyorsanız zaten bu kitapla buluşacaksınız demektir.

Kalbini, aklını uyandır, ki bu kitabında amacı kalplerdeki potansiyeli dışarı çıkarmak, zihninizdeki kapıları aralamak.

"Sizi mutluluktan alıkoyanlar neler bir düşünün. Ve hepsinden vazgeçin gitsin. Söylemesi kolay ama yapması değil, öyle mi?"

Üçüncü ve en merak ettiğim kitap Mark Manson'un "Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı" isimli kitabıydı, ki bununla diğer okuduğum iki kitap arşa çıktı beynimde. Neredeyse Beyhan Budak kıvamında arkadaşça anlatıma sahip bir dilde yazılmış. İçinde altını çizmediğim nokta kalmadı desem yalan olmaz. 

Biliyorsunuz günümüzde kafaya takmamak gerçekten de ustalık gerektiriyor. Bunun örnekleri kitapta çok güzel vurgulanmış. Modern dünyanın üzerimizde kurduğu bu baskı sonucu bilişsel sağlığımız büyük yara aldı. Sağlığımızı korumak içinde farkındalığımızın artması şart. 

Kitaba göre kafaya takmamak demek farklı olmamak demek değil, farklı olmak konusunda bir probleminin olmaması demek. Zorlukları kafaya takmamak için kafaya takacak daha önemli bir şeyinizin olması gerekiyor. Farkında olmasak da neyi kafaya takacağımıza biz karar veriyoruz. Bu kitabın hayatta gerçekten neleri umursamamız gerektiği konusunda bize birazcık dahi olsa yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

Okuduğum bu kitaplarda öğrendiğim bir şey daha var ki "mutlu olma"ya çok saplantılı hayatlar yaşıyoruz. Ve genellikle de bunu maddiyat ile çözme yoluna gidiyoruz. Aslında şu bir gerçek ki, temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar maddiyata sahip olduktan sonra elde edeceğimiz fazladan maddiyatın mutluluk üzerinde direkt bir etkisi olmadığı. 

"Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünyanın bazen berbat olduğunu ama bunun da doğal olduğunu kabul ederek yaşamak gerek. Çünkü her zaman böyleydi ve her zaman da böyle olacak."

Gelelim sonuncu kitaba, yine Guy Finley'in bir kitabını aldım. Vazgeçebilmek isimli kitabın devamı niteliğinde hatta birleştirici olacak nitelikte bir kitap olduğunu düşünüyorum; "Sevebilmek"

Peki neden "Sevebilmek" kitabını en sona bıraktım? 

İlk önce düşündüm ki, kendime iyi davranmam gerekiyor çünkü son zamanlarda içinde bulunduğum üzüntüler sağlığımı çok kötü etkilemeye başlamıştı. Hatta bir aydan fazla neredeyse uykusuz yaşadım. Bu yüzden "Kendine iyi davran güzel insan" ile başladım. Sonra beni üzen bazı şeylerden vazgeçmem gerekiyordu. İşte bu sırada "Vazgeçebilmek" kitabına geçtim. Devamında vazgeçtiklerimi dahi kafama takmamam gerekiyordu. İşte bunu da "Ustalık gerektiren kafaya takmama sanatı" ile tamamladım. Madem ki her şeyi sıfırladım, kendimi çok iyi hissediyorum, bu güzel zincire son halkayı "Sevebilmek" ile devam etmeliyim.

Diyorum ki, böyle güzel zincirlere ihtiyacımız var. Ruh olarak, düşünce olarak... Tabi ki de her şeyden bir anda vazgeçemiyoruz ya da kafaya takmamazlık yapamıyoruz. Ama en azından bu ve bu tarz kitaplar bizi birazda olsa iyiye yöneltecek, değiştirecek. 

"Bir şeyleri sevmeye başladığında, dünya da değişmeye başlar. Sevilmemek korkusundan özgürleşmiş, sevmek için sevilmeye ihtiyacın kalmamıştır artık. Hesapsızca sevebilmenin ve sevdikçe her şeyi değiştirebilmenin büyüsü ile yeni hayatlar ve ilişkiler inşa ediyor, sonsuz olasılıklara fırsat veriyorsundur. Kaybetme korkusu bir tehdit değildir bundan böyle. Bilirsin ki sevebilen için kaybetmek yoktur."

Her zaman güzelliklerin sizlerle olması dileğimle. Herkese şimdiden iyi okumalar.

0 yorum