Keşke Dinleseydin


  



Günaydın mı? İşimin başına oturmalıyım. Kahretsin! Geç kalmışım. Gece yarısına kadar işlerimi tamamlamaya çalışıyorum ama kimse bana yardım etmiyor. Yardım olmadan hareket edemiyorum. Nerede yanlış yapıyorum acaba?

 

Evlenerek yanlış mı yaptım, bilemiyorum ki... Şimdi kalkıp açım der. İşlerimi yapmam lazım artık. Tamamlayamıyorum kimseye bakacak yüzüm kalmadı. 

"Canım günaydın"

Aha! İşte uyandı. "Sana da günaydın canım"

"Çok acıktım ne yapalım kahvaltıda?"

Zaten ne yaparsam yapayım yemeyecek neden soruyor ki, anlamıyorum artık. "Canım tost yapar geçiririz hemen. Çünkü bakmam gereken çok önemli bir projem var."

"İyi de kaç aydır aynı şeyle uğraşıyorsun?"

Sana ne? Gereksiz eleştiriler. "Bitmek üzere canım." 

"Peki"

Anlamıyorum artık ne yapmam gerek. Kapana kısılmış gibiyim. Keşke bitse bu durum. Nasıl bitecek, nerede kopacak artık. Gerçekten bilmiyorum.

Ali mutlulukla mutfağı dağıtırken gidip elimi yüzümü yıkayayım. Peki bizim o kocaman aşkımız nerede kaldı? Nerede bıraktık birbirimizi sevmeyi? 

Aman Allah'ım şu gözlerimin altına bak. İnsanların sorduğu kadar var. Gözlerimin ışığı neredesin? Belki yüzümü yıkarsam bir süre sonra geçer.

"Canım gel tostlar hazır"

"Tamam"

Yediğim şeyden zerre bir şey anlamıyorum. Demek o ki gözlerimin ferinin sönmesi gibi ağız tadım da kalmamış. Hayatta bir dip varsa ki sanırım böyle bir şey olurdu. Allah'ım bir çıkış yolu bulmam lazım. Ne yapmalıyım bana bir işaret gönder lütfen.

Tat alamadığım gibi yemeklerde ne çabuk bitiyor.

"Kolay gelsin canım"

He he kolaysa sana gelsin. "Sağ ol canım sana da"  Bak gene her yeri dağıtıp beni ortada böyle bıraktı. İnsan eşine yardım eder. İnsan bir elinden de ben tutayım, yorulmasın der. Ama nerede? Öküz bile bizimkinden daha adamdır. Neyse bir sigara yakayım, kahve koyayım kendime çünkü açılamayacağım... der ve altıncı sigarasını söndürür...

...


Hatalar yapıyoruz dostum! Hem de hayatımızın her döneminde. Ancak her hatadan bir pay çıkarıyoruz. İşte bu Allah'ın bize verdiği en yüce güçlerden biri. Aklımızı kullanıyoruz.

Neden dürüstçe her şeyi söylemek varken, iki yüzlülüğü oynuyorsun? Neden olumsuz tüm her şeye kucak açıp, eksiklerinle dahi mutlu olmuyorsun? Neden karşındaki kişide eleştirdiğin noktaları söylemiyorsun?

Kaybediyorsun dostum kaybediyorsun. Böyle yaptıkça insanlığından bir parça daha gidiyor. Herkes aya çıkarken sen kalıyorsun yaya. Yetişemiyorsun. 

Ne zaman sana acıları söyleyen dostunu dinledin? 

Ne zaman sana asıl olan doğruyu gösteren dostunu takip ettin?

Ne zaman ölünün ardından ağlamak yerine çilingir sofraları kurmaya başlar oldun?

Her şeyi bırak da ne zaman dostunu bir hiç uğruna bıraktın gittin?

Düşersin hayat bu. Ama düştüğünde kalkmasını da öğrenirsin. Öğretiyor bir şekilde hayat, bu döngüye hayranım işte. Beni mi soruyorsun, bir çok şey öğrendim dostum. Keşke dinleseydin.

0 yorum