Pandemide akışa bırakmak mı? Akışa direnmek mi?

 


Heraklitos'un dediği gibi "Her şey değişir, akar."

Her şey bakış açımız ile değişir, şekillenir. Bu akışın önünde olmak mı ya da akışla beraber hareket etmek mi? Neyi seçerdiniz? Şuan yaşadığımız bu izolasyon döneminde kendinizi nerede görüyorsunuz? Şimdi içine bak ve sor. - Akışla mı hareket ediyorum? Akışa karşı mı hareket ediyorum? Yoksa akışa rağmen mi hareket ediyorum? -

Hiç beklenmeyen ve sonunun nasıl biteceği hala tahmin bile edilemeyen bir süreçten geçiyoruz. Hem de hep birlikte. Bu süreç her kesi bir şekilde maddi ya da manevi çok etkiledi. Tüm dünyanın tek konuştuğu konu bu oldu diyebiliriz. Virüs ve salgın haberleri tüm iletişim kaynaklarından sağanak yağmur gibi üzerimize yağıyor resmen. İnanılmaz bir bilgi kirliliğine maruz kalıyoruz, istesek de istemesek de.

Bilgi kirliliği çünkü önümüze çıkan çoğu bilgi maalesef k doğru değil. Hiç bir şekilde ispatlanmamış bilgiler sanki çok doğruymuşçasına hızlı bir şekilde yayılıyor. Haber kaynaklarını reddetseniz, bu seferde iletişim yolu ile sizlere geliyor. Sabah, okunmayı bekleyen size gönderilmiş o sahte içerikli mesajlarla güne günaydın diyorsunuz. İşe geldiğinizde de gün içinde etrafınızdaki kişiler nedeni ile bu bilgi kirliliğine maruz kalıyorsunuz.

Sürekli evde kal deniyor ancak ne kadar evdeyiz acaba?

Düşünceleriniz nerede geziniyor? Bir soru daha bugün kaç kere kendinizi düşündünüz, kendinize şefkat ve sevgi duydunuz, yani kendinizi dinlediniz? Gelen mesajı okuyup, onun doğruluğunu araştırırken, tıkladığınız sayfa sizi başka bir sayfaya yönlendirdi ve siz kim bilir kaç saatinizi bugün internette geçirdiniz...

Üstüne üstlük virüs ve hastalık süreçleri ile ilgili bu kadar araştırma yapıp, yazılar okuyup, videolar seyredip kendinizi daha mı iyi hissettiniz? Bence cevap kocaman bir HAYIR. Çünkü bende bunu yapmıştım ve kendimi hiç iyi hissetmemiştim. İyi hissetmememizin nedeni aslında yaşadıklarımızın cevabının henüz bulunmamış olmasından kaynaklanması. Süreç sona ermedi henüz. 

Naçizane tavsiyemdir bu süreci çözebilmek için kendinize bir yol haritası oluşturun. Bu genellikle işe yarar. Umarım ki sizlerde de işe yarar.

Eskilerin de dediği gibi "Nerede hareket orada bereket" Bilgisayar ve telefon başında ne kadar çok zaman kaybettiğinizin farkında mısınız? Bence çoktan fark ettiniz. İşte tamda şimdi bir şeyleri değiştirme zamanı. O zaman odak noktamızı değiştirmekten başlayabiliriz.

Hepimizin yaşadığı bu süreci madem ki kontrol etmemiz mümkün değil, bizde kendimize yönelelim. Korkulardan sıyrılıp, kendimize odaklanmak bu süreçte yapabileceğimiz en güzel şey olacaktır. Bunun içinde minik bir liste oluşturalım. Bu listede gün içinde yapacaklarımızın yanında; yapmamız gerekenler, yaptığımızda bize iyi gelenler ve gelişimimize hizmet eden şeyler olsun.

Ayrıca bunlara ne kadar zaman ayıracağımızı da belirleyelim ki günlük zamanımızı efektif bir şekilde kullanalım. Eğer yapılacaklar listesindeki işleriniz 12 saatten fazla gelir ise tekrar bir revize edin derim. 

Bu listede bedensel, zihinsel ve duygularınıza iyi gelen aktiviteler olsun. Mesela kitap okumak, bir şeyler araştırmak ya da yabancı dil öğrenmeye çalışmak zihinsel aktivitedir. Sadece bunları yapmak bedensel ve ruhsal alanlarla işbirliği yapmadığınız anlamına gelir. İnsan, zihin, beden ve ruhsallığı ile bir bütündür. Birini besler bir diğerini boş bırakırsak içimizde bir yerlerde kocaman bir eksiklik duygusu yaşarız. Bu da zamanla bizi tatminsizlik hissine doğru yönlendirir.

Adım adım gidelim;

*Önce neleri seviyorsunuz, neleri yapmanız gerekiyor bir düşünün. Bunları not edin.

*Bunlara bir gün içinde ne kadar zaman ayırabilirsiniz bunlara karar verin. Hafta içinde de dağıtabilirsiniz.

*Listeyi görebileceğiniz bir yere koyun.

*Aile bireylerinize de bunu önerebilirsiniz. Mümkünse de herkes aynı şeyleri aynı saatte yapsın. Birlikte yapılan aktiviteler ruha iyi gelir ve konsantrasyonu da arttırır. 

*Evde oturduğunuz bu dönemi bir avantaja dönüştürün. Yeni hobiler öğrenin ya da eski bir hobinize devam edin.

*21 gün kuralını bilirsiniz. Her gün yapılan bu aktiviteler git gide alışkanlığa dönüşecektir.

*Genellikle uzun vadeli bir liste yapılması önerilmiyor. Bunları haftada bir değiştirebilirsiniz. 

Unutmayın akıştayız...

Şairin de dediği gibi "Bugün kalan hayatımızın ilk günü." O zaman ne duruyoruz. Hemen başlayalım.

0 yorum