Dolu Tarafı
  • Home


Bu gün home office çalışmanın ikinci günü. 

Malum durum sebebi ile bu hafta evde kalma sırası bende. Hayatımda ilk defa evime iş getiriyorum. Benim yapımda biri için iş işte, ev evde olmalı ancak dünya çapında yaşanan bu virüs vakası yüzünden şuan bu anlayışımdan ödün veriyorum.

Home office kavramı içindeki son günlerim nasıl geçer bilmiyorum ancak size iki günüm içinde yaşadıklarımı paylaşabilirim.


Biliyorum, son zamanlar pek bir şey yazamadım. İki haftadan fazladır, sanki aklımın içinde biri kocaman kalın duvarlar örmüş gibi hissediyorum. Yani içinden çıkamadığım bir çok düşüncem var. Vardı demek daha doğru olur.

Son zamanlarda ülkemizde yaşadığımız olaylar, hatta dünya çapında 2020'ye girdiğimizde yaşanan olaylar beni ziyadesiyle derinden sarstı ve üzdü. Depremler bir yana, kaybettiğimiz gencecik şehitlerimiz ve ardından her bir yanı saran corona virüs vakası... 



Korku yerine umudu yeşert içinde, dedi güneş.

Ama sen gittiğinde gene kış gelecek. Ben yine solacağım, yalnız kalacağım dedi minik papatya.

Korkma ben hep seninle olacağım. Sen yeter ki köklerini umutla sal toprağa, dedi güneş.

Sımsıkı tutundu papatyacık, umutla bekledi her sene açacağı, güneşin altında ışıl ışıl parıldayacağı o günü. Ve her seferinde söz verdiği gibi geldi güneş. Umut oldu.

Bir mevsim geldiğinde uçsuz bucaksız tüm toprağa yayılmış gördü minik papatyasını, hepsi sarı sarı ona sevinçle bakıyor, gülücüklerle karşılıyordu. Yeryüzünde milyonlarca güneş açmış, umut dolmuştu.

Umut vermek ve umut etmek işte böyle bir şey. Ya harap olur solar gidersin, ya da içinde milyonlarca çiçek açar... Çiçek açtıkça da tüm çiçeklerin umudun rengine bürünür. Bu ister güneş olsun, ister masmavi gökyüzü...

Ve biz sonunda ona benzeriz.

Umudu olduğunuz toprağa doğun, tutun ellerinden ve hiç bırakmayın.

""

Hoşgeldin! 


""





Merhaba,

Hatırladın mı beni? Peşindeki sessiz gölgeni? Dilim yok anlatamam derdimi, sorma, bu aralar boyumdan büyük derdim. Sesinin güzel tınılarını duyamam seslenme bana... Göremem seni, bugün gözlerin hangi renkte ışıldadı bilemem. Dokunamam saçlarına, ellerimi uzatsam da ulaşamıyorum sana.

Gölge olmak böyle bir şey. Tek bildiğim ise ne kadar üzülüyor olduğun. Seni duyamam, sana seslenemem, seni göremem belki ama seni hissedebilirim. Üzülme, onlar seni anlayamaz ama ben anlayabilirim. Karanlıklara kaçma, korkma. Çık aydınlıklara ve meydan oku korkusuzca.

Bırak yalandan merakları onlarla kalsın. 

Seni merak eden sana sınır koymaz. Arkadaşlığına sınır bırakmaz! Bilir ki sen onun yanında iyisin, onun yanında ağladığında rahatlayacaksın.

Boşver.

Seni gönlü ile sarmayacak ise, kimse kalmasın yanında. Ben hep yanındayım. Düştüğünde birlikte, kalktığında yine birlikte olacağız. 

Bırak yosun kokan yollarında yürümeyi. Sen o yolları çoktan bırakmıştın. Yolumuz uzun daha. Merak et geleceğini. Bir gün bu gölge bile gülecek. 

                                                                       ...
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

POPULAR POSTS

  • Terman'ın Termitleri
  • KADIN
  • E hani bitcoin?
  • Yalnızlığı Sevmek
  • Mutsuzlukla Beslenmek
  • 3, 1415926535 8979323846 2643383279 5028841971 6939937510 5820974944 ...
  • Şiddet içeren Oyunlar
  • Mavi Kedi
  • Kızıl bilmece
  • IKIGAI; Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Blog Arşivi

  • ►  2021 (28)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (5)
    • ►  Şubat (6)
    • ►  Ocak (4)
  • ▼  2020 (60)
    • ►  Aralık (8)
    • ►  Kasım (4)
    • ►  Ekim (8)
    • ►  Eylül (4)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (8)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Nisan (7)
    • ▼  Mart (4)
      • #HomeOffice
      • Her şey güzel olacak
      • Umudun rengi
      • Gölgeden Mektup
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2019 (22)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Ekim (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (4)
    • ►  Nisan (2)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2018 (66)
    • ►  Aralık (11)
    • ►  Ekim (9)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (9)
    • ►  Ocak (17)
  • ►  2017 (34)
    • ►  Aralık (13)
    • ►  Kasım (9)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (3)
    • ►  Şubat (3)

DESTEK OLMAK İÇİN TIKLA

Popular Posts

  • Terman'ın Termitleri
  • KADIN
  • E hani bitcoin?

Etiketler

2019 blog yazısı (18) 2020 (4) 2020 blog yazısı (29) 2020 felaketleri (1) Akilah (1) Atatürk (3) Beyhan Budak (2) Elif Şafak (1) Karlar Ülkesi (1) alice harikalar diyarı (1) alçakgönül (1) aşk (2) beyin (3) bilim (14) bilim dünyası (6) bilimsel gelişmeler (2) bilimsel yenilik (2) blog (123) blog yazısı (172) cinayet (2) doğa (4) doğa blog yazısı (1) ekonomi (3) elon musk (4) gelecek (3) hashtag tarihi (1) hastalık (3) hated in the nation (1) kedi (3) kitap (18) kitap incelemesi (14) kitap yorumu (16) kitap önerisi (11) kişisel blog yazısı (130) kişisel gelişim (23) kişisel gelişim kitabı (3) korona (10) kuantum (3) mutlu olmak (4) pi (2) pi sayısı (1) psikoloji (5) sağlık (4) sosyal linç (1) sosyal medya (3) sosyal medya yalanı (1) spaceX (3) state of survival (2) termik (5) termik santral (5) termik santrale hayır (4) çerkezköy termik santrale hayır diyor (3) çocukluk (2)

Copyright © Dolu Tarafı. Designed: OddThemes