Bir Şiir Olsam


Biliyorum.


Artık sonu yok bu hissin. Aslında ne kadar çok tükendim, bunu göremiyorsunuz.
Nasılda yorgunum. Cesaretim kalmadı geleceğimi görmeye...
Kısacık bir zamandı ama ne çok hırpaladı beni. Sanki yıllarca savaşmışım...
İçimde küçüldükçe küçülen aydınlığım, dışımda titrek bir akis sanki. Daha öteye geçemiyor.
Aslında bunun ötesi var mı gerçekten bilemiyorum.

Dedim ya görmeye cesaretim de yok. Tekrar kırılmaya, hayallerimi hiç etmeye...

Ötesi ile ilgilenemiyorum. Hayatımdan başka tüm hayallerimi kaybetmişim.

Belki esen rüzgara küstüm, belkide denizin güzel dalgalarına... Belki hayata, belki geceye ve belkide insanlara küstüm. 
Hayal ağacı yandı bir kere... Yenisi yetişmiyor istesemde.

Artık hayattan ne istediğimi dahi unuttum. Umudum küllerimin içinde yeşerse bile ertesi gün geldiğimde o filizi orada bulamıyorum. Umutlarım bile tutunamıyor hayat damarlarımda. 

Nasılda yoruldum yaşamaktan. Gencecik bedenim, küllerimin arasında boşlukta...
Çok yoruldum savaşmaktan hayat!
Hani düşünmek istemezsin gerçekleri...
Ama o bedeninde açılan mor çiçekler gelir yine aklına... Aylarca nasıl solup gittiklerini hatırlarsın. 

Unutmak zaman alır. Zamansa ömrünü...

İşte en son bu da aklına geldiğinde, acır yüreğin. Kaybettin çünkü!
Dalıp gider bakışların, ne gördüğünü bile bilmeden koca bir hayat geçer gözlerinden...
Susar, lal olur dilin...
Bilirler çünkü, konuşurlarsa yaşlar dolacak gözlere, sel olup akacaklar.
Zorlar tutarsın onları.
Yalancı bir tebessüm gelir, hatta kocaman bir gülüş... Tek masken...
İşte o an yağmur bile utanır yağmaya, uzanamaz avuçladığın topraklara.

Kaçıp gidesin gelir her şeyden, herkesten, acılar veren bu şehirden...
Gitsen ne olacak ki? Acı hatıralar hep peşinde...
Yumarsın gözlerini, kaçış yok bilirsin.
Bitmesini istersin, bitsin dersin. Bitsin artık bu işkence!!!!!

İsyan edersin. Karşılıksız...
Avazın çıktığı kadar bağırmak, haykırmak, yüreğini soğutsun istersin. Unutmak istersin...
Kimse duymaz, görmez, bilmez...
Sen hep o acı hatıralarla günlerini tüketirsin.

...

Keşke bir şiir olsam.
Bir şiir gibi yaşayıp bitsem.

Kaçmalıyım kendimden, gitmeliyim...
Kimse bulmadan, nereye gittiğimi görmeden. 
Ve harap olan hayallerimi unutmalıyım.
Yitip giden düşlerimi savurarak gökyüzüne, sıkarak dişimi, dilimi kana bulamadan ve neden ağladığımı bilmeden sessizce ve kimsesizce gitmeliyim...

Peşimden parçalarıma yapışan, ellerimi tutan sadece yalnızlığım olmalı.
Güncemin arasında kurumaya yüz tutmuş gül yaprağı ağlamalı ardımdan sadece...
Bir de kırık dökük hayallerim.

Söndürmeliyim bu güneşi.
Gömmeliyim nemli toprağa yıldızları...
Düşlerime göz diken kabusları öldürmeliyim. 
Ve bir gece yarısına "an" kala gitmeliyim.

Karanlık bir yolda önünü göremezsin, öyle işte zaman...
Bu yolculuk nerede biter bilmiyorum. 
Yitip giden hayallerimi bulmaya gidiyorum.
Yapayalnız, kendimi bulmaya gidiyorum...

0 yorum