Zamanın unutulduğu günlerde, uzak ülkelerin birinde insanlara hep zulm eden bir ejderha yaşarmış. Çalışan insanların emeklerine göz diker, evlerini yakıp yıkar, köylerini talan edermiş. Günlerden bir gün, bir savaşçı çıkagelmiş. Tüm cesareti ile ejderhanın inine doğru yol almış.
Küçücük bir çocukta, bu savaşçıyı korku dolu bir merak ile takip etmiş ve her şeyi izlemiş. Savaşçı tüm zorluklara rağmen ejderhayı yenmiş. Köye geri döndüğünde insanlar onu omuzlarında taşımışlar, hayranlıklarını göstermiş ve servete boğmuşlar. O günden beri savaşçı, ejderha derisinden yapılmış ejderha başlığını giymiş ve ejderhanın ininde kalarak insanları korumaya devam etmiş. Bu sayede insanlar huzur ve barış içinde yaşamışlar. Bu esnada da savaşçı insanların hayranlık gösterilerine ve hediyelerine çok alışmış, üstüne üstlük bir de ejderhanın altın ile dolu gizli mahzenini görünce, ejderha olmanın dünyadaki en güçlü varlık olmak anlamına geldiğini anlamış. Güç hırsı gözünü kör etmiş adeta. Daha fazlasını ve daha fazlasını istemiş. O böylesine çok istedikçe insanlar tekrar acı çekmeye başlamış. Savaşçı giderek bir ejderhaya dönüşmüş ve eski kötü günler tekrar geri gelmiş. Köyün ileri gelenleri o zamanlar çocuk olarak savaşçının peşinden giden gence gitmişler ve ondan bu yeni ejderhayı öldürmesini istemişler. Genç, "beni göndermeyin lütfen, yapamam" demiş. "Hiç bir savaşçı ejderhayı tek başına yenemez. Ejderhanın ininde en güçlü savaşçının iradesini yok eden sihirli bir şey var; ejderha başlığı...! Yok etmemiz gereken o ve onu tek bir kişi değil, hepimiz bir olursak yok edebiliriz. Bu sayede kimse o başlığı takamaz ve ejderhalar var olamaz" demiş...
Dünya olarak zamanın ruh halinin değiştiği dönemlerden geçiyoruz. Pandemi, algı yönetimleri, korku... Bitmeyen bir umutsuzluk döngüsü var adeta. Aynı ejderha başlığı gibi, kim giyerse o yönetiyor, hemde korkunun her bir çeşidini içimize salarak.
Bu hikayeyi aslında her bir birimle, kurumla birleştirebiliriz. Hatta insanlarla dahi.
Birliğin olmadığı yerlerde ejderhayı yok etmemiz asla mümkün olmadığı gibi yok olmakta olası. Hemde kitlesel bir mutsuzlukla.
Umarım ejderhayı yok etmek için bu gün hepimiz tek bir yürek olabiliriz.
Kendine iyi bak güzel okur, başka bir yazıda görüşmek dileğim ile...
0 yorum