Sevgide buluşabilmek



Çok değil bir kaç hafta sonra sevginin pazarlanması adına büyük bir geri sayıma girecek insanlar. Bu insanların ruh hallerini anlamayı gerçekten çok isterdim. Siz ister miydiniz? Belki de istemezdiniz, ama sonuçta isteseniz de istemeseniz de hepiniz aynı hataya düşmüyor musunuz ya da düşmediniz mi, sırf para kazanmak için kalplerdeki ruhu emen sevgi tuzaklarına...?

Yavaş yavaş "sevgililer günü planları" adı altında bir çok yazıya reklama maruz kalmaya başladık... Sevgiliye alınacak en güzel hediyeden tutunda, ne diyeceğinize dair herkes bir şeyler yazıp çizmekte. Ve tüm bu kapitalist oyunlara imkan sağlayıp, mucize bir üstünlüğü olan "sevgi" kelimesini nasıl kirlettiğimizi, o gün milyonlarca insan tekrar gösterecek bize.

Sevginin ve değer vermenin ne olduğunu unutmuş milletimize, Ümit Yaşar'ın kaleminden bir kaç cümle ile aktarmaya çalışacağım. Umarım içi boşaltılmış "sevmek" kelimesinin ne olup ne olmadığını anlarsınız...

Şimdi çayımızı, kahvemizi almışsak yanımıza, bu cümleleri okurken size eşlik edecek müzik önerisi de yapmama izin verin...



"...Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan, bencilliği hiçe saymaktır. Bir başka açıdan da inanmaktır sevmek. Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır. İnsan sevince; sevdiğine bütün varlığı ile teslim olmamışsa, yeteri derecede sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa, sevgiden bahsetmeye hakkı bile yoktur. Kıskançlık inancımızın bütünlüğü ölçüsünde besler aşkı. Şüpheyse öldürür. Şüphenin olduğu yerde inancın olmaz. Sevgiden bahsedilemez orada. Kıskançlıksa; kutsal bir duadır, dudağında sevenlerin. Sevmek; var olmaktır bir bakıma, derinden bakılınca yokluğa benzer. Sevmek bütünlenmektir. Çok seven eksildiğini zanneder, oysa artmaktadır sevmek, çoğalmaktır. Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana. Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız. O bir tek kazanç, bütün kayıplarımıza bedeldir. Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız. O gün mutlu ise yaşamak güzeldir. Kabımıza sığmayız. Şarkılar söylemek gelir içimizden. O kederliyse, gözlerimizde her şey kederlidir artık. Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölümü düşünürde, yine ölemeyiz kurtulamamak için. Yanmaktır, tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir. 

Dinle, sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın. Dinle, sevmek alışveriş değildir. Geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiç bir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kağıdı değildir, zar değildir, bir dilim değildir, hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgi ile ödenir, altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden  büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi, gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi, dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir, içemezsiniz fakat her şeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız. Kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkça o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek..."

....Blog yazarından not: "Sevgide buluşabilenler, konuşmadan anlaşırlar."...


1 yorum

  1. Yine yüreğimize dokunduğunuz bir yazı olmuş. Devamını bekliyoruz. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil