Bu konu ile ilgili yazdım mı? İnanın hatırlamıyorum... Ancak cümlelerimin içinde çoğu defa geçmiş olabilir. Güvenmek... Birisine güvenmek, güvenebilmek o kişiye verebileceğimiz en narin hediyeyi, yani kalbinizi vermek gibidir. Güven, her insanın sahip olduğu çok değerli bir mülk, dikkatli dağıtılması gereken bir hazinedir. Çünkü arkadaşlığın en güzel yanı, bir ilişkinin de en güçlü bağıdır. Güveninizi verdiğiniz kişinin her şeyini bilmenizde gerekmez. Sahip olduğunuz bağ istisnaidir çünkü. Samimiyetin gelişebilmesi için güven gerekir.
Öyle derin bir konu ki bu, psikoloji alanının ötesine bile geçer. Sosyal davranışlarımıza yön veren duygusal bir güçtür. Öyle ki, psikoloji ve sosyoloji bilimlerine göre insanlarda görülen güven diğer canlılara kıyasla daha sahicidir ve saklı olan çoğu şeyi açığa çıkarabilen bir yapısı vardır. Diğer canlılar kendi türlerine basit içgüdüsel davranışlar aracılığı ile güvenir. İnsanlar da ise bu durum daha farklıdır yani sıklıkla deneyim süzgeçlerini kullanarak bilinçli bir şekilde güven duyar.
Düşük özgüven, travmatik çocukluk ya da İHANETE uğramış olmak kişileri bu hediyeyi vermekten alıkoyabilir.
Güvenmenin psikolojik ve evrimsel faydalarından biri de; kendimizi koruma, belirsizlik ve korku içgüdülerimizi geçici olarak askıya alma fırsatı vermesidir. Yaralanmaktan ya da nasıl derler; "Sırtından bıçaklanmaktan" korktuğumuz zamanlarda olduğu gibi pek az şey sürekli savunma halinde bulunmaktan daha büyük duygusal bozukluğa sebep olabilir.
Birine güvenmek, kişisel ilişkilerimizi sadeleştirmek için belirsizliği yok etmeyi içerir. Karşınızdakilerin davranışlarına bir tehdit olarak bakmayı bırakıp, gelecekte birbirinize olumlu davranacağınızı ve karşınızdakinin size zarar vermeyeceğini, size el uzatacağını, ışıklarını sizinle paylaşmaya hazır olacağını ve size rehberlik edeceğini varsaymaya başlarsınız. Güvenebilmek güzel bir duygudur nihayetinde.
Bir başka açıdan da bakarsak, güvenmek; partneriniz, aile üyeleriniz ya da arkadaşınız hakkında her şeyi bilmek zorundasınız demek de değildir. Daha doğrusu, bir açıklamaya ihtiyacınızın olmaması demektir. Karşınızdaki insanın gözlerine baktığınızda, o samimiyeti görmeniz demektir. Zihinleriniz bir ahenk içindedir çünkü. İkiniz arasında talep, kontrol veya sürekli bir onay ihtiyacı yoktur.
Unutmamak gerekir ki, beynimiz gündelik işlerini herhangi bir risk olmadan yapmayı tercih eder ve genellikle de olayları basitleştirmeye ihtiyaç duyar. Beynin yeterli duygusal dengeye ulaşabilmesi için güven en iyi silahtır. Bir düşünün, hepimiz doktorların ne yaptığını bildiğine ve bize her zaman yardım edeceğine sonsuz güveniriz. Ya da evden çıktığımızda her köşe başında ölümle burun buruna gelmeyeceğimizi biliyoruz, buna güvenimizde tam. İşte beynimizdeki bu otomatik pilotu devreye sokmasaydık, bizi gerçeklikten tamamen kopararak ve denge anlayışımızı alt üst ederek sinir hastalığına yakalanmamıza sebep olabilirdi.
Şimdi benim ve bir çoğumuzun sıkıntısı olan insanın "insana güvenmesi" konusuna gelirsek. Derler ki; "İnsanların size güvenmesini istiyorsanız onlara güvenmelisiniz." Ben ne kadar çok güvenirsem güveneyim o kadar çok yanıldım. Belki bu sizde başka türlü olmuştur. Ancak ben bu cümlenin gerçekliğinden şüpheliyim. Ya artık gerçekten güvenecek insan kalmadı ya da bu cümle çok çok eskiden geçerliydi ve geçerliliğini günümüzde yitirdi. Hoş gerçi her iki cümlemde aynı sonucu veriyor. Yani artık güvenecek insan kalmadı. Her neyse biz konumuza dönelim.
Biri sizi yarı yolda bıraktığında artık ona güvenmenin çok zor olduğunu kabul ediyorum. Yarı yolda bırakılmak, bizi başkalarına tekrar güvenmekten alıkoyan derin, kalıcı bir yaradır. Biliyorum ki çoğumuzu da en derinden yaralayan hayal kırıklıkları bize en yakın olan insanların ürünüdür. En kötüsü de bu güvensizlik duygusunun hayatımızın tüm alanına yayılmış olmasıdır. Herkesten korkan, dinmek bilmez üzüntümüz tarafından toplumun sessiz köşelerine itilmiş bir hayalete dönüşene kadar insanlara olan güveninizi kaybedersiniz. İşte bu en büyük cinayettir. İnsanlara olan güveni yitirmek.
Sırtınızdan bıçaklandığınızda, "Bir daha asla ama asla kimseye güvenmeyeceğim. İnsanlar kötü, insanlar acımasız ve bencil. Kıymet bilmiyor kimse" dersiniz. Bir noktada haklısınız da. Ancak bu durumun uzun süreli olması insanın hayatını içinden çıkılmaz bir kaosa çevirebilir. Çünkü insanlar hem kalıtımsal hem de evrimsel olarak birbirleri ile bağ kurmaya programlanmıştır. Bağ kurmak, psikolojimizi, zihnimizi ve duygularımızı güçlendirmek için güven duyarız.
Kendimize ve insanlara güven en güçlü cesaret kaynağıdır. İsteyin ya da istemeyin, eninde sonunda içimizi birine açmalı ve onları da olduğu gibi kabul etmeliyiz ki kendimizi bulabilelim yine. Tekrar güvene kucak açabilelim.
2019 blog yazısı
blog
blog yazısı
güven
güven duygusu
güven duygusunun yıkılması
güvenmek
kişisel blog yazısı
4 yorum
Güven kelime anlamı olarak "korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu. olarak tanımlanır. Biz de çoğu zaman böyle yaparız fakat en güvendiğimiz ve değer verdiğimiz insanlar en büyük hayal kırıklığımız olur. " Yazınızda da bahsettiğiniz gibi eninde sonunda birine güvenmeliyiz, bunu yaparken de iki defa düşünmekte fayda var tabi.
YanıtlaSilGünümüz çağında blog yazılarını okuyanları görmek ve üstüne üstlük yazara yorum bırakmak; inanın beni yaptığım işte daha çok şevklendiriyor. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilMerhabalar,
YanıtlaSilGüven, ilişkilerimizi ayakta tutan en önemli kavramdır. Çünkü hem günlük hayatta hem de iş hayatında güven duyduğumuz insanlarla bir arada bulunmak, onlarla çalışmak isteriz. İnsan, güvenmediği kimseyle sağlıklı bir ilişki kuramaz. Güven; kazanılması zor ama kaybedilmesi kolay olan bir duygu ne yazık ki. Bu yüzden hem insanlarla olan iletişimimize özen göstermeli hem de kimsenin güvenini sarsmamalıyız. İnsanların güvenini kazanmak üzerine yazdığım blog yazımı izniniz olursa okumanız için ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/insanlarin-guvenini-nasil-kazanirsiniz/
güzel okumalar dilerim,
sağlıkla kalın.
Merhaba, güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Yazınızı en kısa zamanda okuyacağım.
Sil