Hiç duydunuz mu sırf farklı şekilde açıyor diye, açmasına izin verilmeyen bir çiçek, gövdesi kocaman diye köklenen ağaç, yavaş yavaş uzuyor diye hakarete uğrayan ot, istenilen zamanda tatlanmıyor diye küfür edilen meyve... Duydunuz mu hiç?
Artık normal günlerime döndüğüme göre, biraz da izlediğim filmlerden bahsedeyim. Belki siz çoktan izlediniz ama ben her şeyde olduğum gibi bu filme de geç kaldım. İzlemeyenler size diyorum, spoiler çok olacağı için okumamanızı öneriyorum.
Uzun saçlı, uzun kirpikli bir kız çocuğuydu. Öyle güzel, öyle asildi ki, bakanlar bir daha dönüp bakamazdı bile. Söylenenlerin tüm aksine...
Saflıkla yoğrulmuş bir ışığı vardı ve bakanların gözünü kör ederdi. Masallarda anlatılanların aksine, fiziksel bir özellik değildi ondaki bu güzellik; soyut, dokunulamayacak kadar uzak ama hayran bırakacak kadar etkili bir ışıktı.
...
Klasik bir soru olacak... Vefa neydi? Verilen sözlerde durmak mı? Yapılan iyiliği unutmayıp misliyle karşılık vermek mi? Sahi neydi vefa? Bileniniz var mı ya da hatırlayanınız?
Hissizlik için de bile hislerim var... Umut ettiğim ışıkların hepsi bir bir sönüyor. Derin biriyim ben, derin hisleri olan, derin düşünceleri... Yüzüm güler, yeri gelir içten kahkaha da atarım, ama bir o kadar da büyük üzüntülerim, hayal kırıklıklarım var. Hepsini gülen yüzümün ardına saklar, kendime insanların gördüğü mutluluk maskesi yaparım. "Bakın iyiyim ben! Mutluyum, hiç bir şey beni yıkamaz, güçlüyüm ben, bir şeyim yok... Her şey yolunda..." Oysa ki gırtlağıma kadar doluyum mutsuzlukla. Yorgunum, kızgınım, dargınım, kırgınım ve hayallerimin yıkılışına üzgünüm. Herkes anlar belki ama benim kadar değil.
"Bir an için su olduğunu düşün... Su kadar özel, su kadar faydalı ve tükenmez. İnanıyorum ki öylesin. İster çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak... Dibi olmayan bir kovayı asla dolduramazsın. Seni duymayanlara sesini duyuramazsın.
Bir insanı nasıl tanırız? Davranışlarından mı? Sözlerinden mi? Maalesef hiç biri değil. Çoğu zaman bir insanın nasıl biri olduğunu bakışından anlarsınız. Çünkü sözler ve davranışlar yanıltabilir ve karşınızdaki kişiyi iyi biri gibi görmenize sebep olabilir. Halbuki gözler yalanı taşıyamazlar. Yalanı saklayabilmeleri için çok usta olmaları gerekir...
En önemli formül nedir? E=m.c2 Bu formülün kısalığı sizi yanıltmasın, aslında çok önemlidir. Bu formülle, enerjinin maddeye, maddenin de enerjiye dönüşebileceğini buluruz.
Ne kadar garip değil mi? Benliği olduğunu düşünen, maddeden oluşmuş enerjiden ibaretiz. Maddeye olan tutkumuz ise nereden geliyor, kim bilir...
Ne kadar garip değil mi? Benliği olduğunu düşünen, maddeden oluşmuş enerjiden ibaretiz. Maddeye olan tutkumuz ise nereden geliyor, kim bilir...