Her şeyi bilen bir İNSAN olmak

Post Comment

 



Gelin bugün biraz narsistler hakkında konuşalım. Kimlerdir, neler yaparlar ve onları nasıl normal insanlardan ayırabiliriz.

Hiç bir şekilde değişmeyen bir kural vardır ki; "narsist kişiliğe sahip insanlar her zaman her konuyu uzmanlardan bile daha iyi bilir." Bu gerçeği yaşayarak çok daha iyi görebilirsiniz. 

Herkesin etrafında en az bir tane narsist vardır. Bu arkadaşımız, iş arkadaşımız, annemiz, babamız, kardeşimiz, sevgilimiz ya da eşimiz olabilir. Narsistlerin hemen hemen her şey hakkında bilgisi vardır. Adeta bilgi kaynağı gibidirler ve bilgileri hiç şaşmaz. Tıp, ekonomi, politika aklınıza gelebilecek her konuda bilgileri vardır.

Onlarla bir konu hakkında tartışmaya girmeniz neredeyse imkansız olur. Çünkü her zaman için kendilerini karşılarındaki insandan bir adım önde görürler ya da mutlaka ama mutlaka savundukları fikirlerin doğru ve kanıtlanmış olduğunu ileri sürerler. Bu kategorideki insanlara göre bilgilerinde şüpheye düşmeyi gerektirecek hiç bir eksik yanları yoktur.

Bilimsel olarak yapılan araştırmalar bile kanıtlıyor ki; narsistler toplumun en olumsuz boyutunu oluşturan insanlar topluluğudur. İnsanlığın ilerlemesine katkıda bulunmak şöyle dursun, "ben" merkezci yaklaşımları ile bu tür ilerleme çabalarınıda engellemekten ve sabote etmekten geri kalmazlar.

Sevgili dostum, günümüze dönüp bir bakarsak, bilgisiz ve yetkinliği bulunmayan insanların topluma sürekli nasıl birtakım şeyleri anlatmaya çalıştıklarının farkına varırız. Bunlar güncelde olan olaylara bir öneri getirmek değil, tamamen eleştiriden oluşan anlatımlardan oluşur. Herhangi bir kanıt göstermeksizin tartışmaları alevlendirmek, ortamdaki güveni kırmak ve hatta korku yaratmak için kanıtsız bilgileri ortaya çıkarmak konusunda bir tereddüt yaşamazlar. Ki genelde bu kişilerin dediğine göre elleri kolları uzundur ve iletişimde olduğu bu insanlar hep üst mertebededir, kanıt istediğinizde size bunu sunacaklardır.

Onlar her şeyi bildiklerini iddia ettikleri sürece, tartışmalar ve anlaşmazlıklar sonsuza dek sürer gider. Yaptıkları her konuşma, girdikleri her durum ya da günlük her konu egoları tarafından şekillendiği için bu insanlar gerçek anlamda çevremizdeki en yorucu kişiler kategorisine girebilir. Ve bu kategoriye almakta yanlış olmayacaktır.

Seni bilmem ama sevgili dostum ben artık bu tarz insanları eskiye nazaran daha çok görmeye başladım. Günlük hayatta rasladığımızın on katı kadar sosyal medyada rastlıyoruz bu insanlara. Günlük hayatta önümüze gelen bilgiler her ne kadar güvenilir kaynaktan geliyor olsada, bu kişiler her türlü bilgiyi sorgulamaktan ve eleştirmekten geri kalmazlar.

Tabi ki konulara eleştirel bir bakış açısı ile yaklaşmak, farklı bir vizyona sahip olmak önemli ve ayırt edici bir özelliktir. Ancak bir fark var ki, bu insanlar yapıcı, katkıda bulunan, ve faydalı bir eleştiri, bakış açısı sunmak yerine, sadece reddetme ile kendi bilgilerini empoze etmeye çalışırlar. Seninde tahmin edeceğin gibi sevgili dostum, eleştiri için eleştiri yapmak, içinde bulunduğumuz dönemde hiç bir şeye yarar sağlamayacaktır.

Peki neden böyle davranıyorlar?

Sigmund Freud'un narsist kişilikler konusundaki çalışmalarını sürdüren Alfred Adler, kendi yaşadığı dönemde çok önemli bir konuya işaret etmiştir. Belirttiğine göre; narsist kişiler üstünlük kompleksi ile açık bir biçimde aşağılık hissinin bir tür karışımı içinde yaşamaktadırlar. 

Onların sürekli her şeyi biliyormuşçasına olan tavırlarından dolayı yanılgıya düşmemek gerekir. Aslında bu insanların sergiledikleri tavırlar, kendilerine hiç güvenmediklerini gösterir. Bu değersizlik hissi onlara kendilerini koruma altına aldıkları ve üstünlük taslama şeklinde ortaya çıkan davranışlara yol açar. Sonuç olarak abartılı, büyüklük taslayan ve sürekli olarak eleştiren bir kişilik oluşur.

Sevgili dostum, benim fikrimi soracak olursan, her durumu bir şekilde manipüle eden bu tarz insanlardan uzak durmanı öneririm. Selamı kesmeyebilirsin, elbetteki kesme ama bu tarz benmerkezci insanlarla olan muhabbetten, tartışmadan uzak dur. Sadece can sıkarlar.

Kendine iyi bak, başka bir yazıda görüşmek üzere..

0 yorum