Dijital insancıklar


Yapılan araştırmalara göre materyalist insanların Facebook arkadaşlarını birer "dijital nesne" olarak gördüğü ve maddiyattan çok sosyal medya üzerinde daha fazla takipçiye sahip olma eğiliminde olduğunun sonucuna varılmış. Yani eklenen yeni "arkadaş" arkadaş değil de daha çok takipçi olarak görülüyor. Öyle değil mi? Hanginiz hesaplarınızda ki arkadaşları ile çok samimi? Günümüzde insanlar dostluklarını değil artık "dijital varlıkları"nı arttırmakla meşguller. Sizce de öyle değil mi?


Materyalizm apayrı bir kavram. Anlatmak isterim ama uzar uzar canınız sıkılır. Başka bir yazımda materyalistleri araştırıp onlarla ilgili yazı yazabilirim. Yinede kısaca açıklamak istiyorum. Felsefik bir yapısı var, evrendeki tek cevherin madde olduğunu ve bütün varlıkların maddeden türediğini öne sürer bu görüş. Kısaca maddecilik de denebilir. Eğer materyalist biriyseniz, muhtemelen Facebook'u daha yoğun kullanıyorsunuzdur. Büyük ihtimal de sayısı çok olan bir arkadaş listeniz vardır. Atıyorsun demeyin, Helington'daki yapılan araştırmaya göre konuşuyorum. :)

Yapılan bu çalışma, materyalist insanların Facebook'u hem amaçlarını gerçekleştirmek hem de kendini daha iyi hissetmek için kullandıklarını ortaya koyuyor. Yani alınan "like"a göre gününüz güzel.

Almanya'daki Ruhr Üniversitesi Bochum gazetesinin yazarları bunu açıklayabilmek için bir teori geliştirmişler, adıda; Sosyal Çevrimiçi Kendini Düzenleme Teorisi.

Yazar Phillip Ozimek, "Materyalist insanlar Facebook'u çok sık kullanıyor çünkü Facebook arkadaşlarını nesneleştirme eğilimindeler. Facebook, milyonlarca profil hakkında bilgi içeren bir sosyal platformdur. Üstelik de bedava! Yani tam da materyalistlere göre." demiş.

İlk önce 242 kullanıcı ile çevrimiçi bir anket düzenlenmiş. Bu anket, katılımcıların sitedeki etkinliklerine ve arkadaş listelerindeki hareketliliğe yönelikti. Sonuç ise, materyalizm ile Facebook etkinliği arasındaki bağın kuvvetini gözler önüne sermiş. Başlarda da belirttiğim gibi, sosyal medyanın hayatta önemli yerlere ulaşabilmek için bir araç olduğunu vurgulayarak bu detayı öne çıkarmışlar. Ama yinede sosyal medya için olumsuz düşüncelerin doğmaması gerektiğini de vurgulamışlar. Biz kötü bilelim de. Yine de bu tarz platformları doğru kullanmak gerek. Çünkü kendini kaptıran insan bir noktaya kadar mutluluk yaşayabilir. Sahte mutlulukları sonrası ise yalnızlık ve çöküntü olabilir. 

Son olarak demek isterim ki, bu platformlar, güzel bir yemek yapmak için de kullanılabilir, başkasına zarar vermek içinde... Ne amaçla kullanılacağı tamamen kişiye kalmış.

0 yorum