Bir Dalkavuğun Anatomisi


 
Günümüz dünyasında kişisel bir zayıflık olarak algılanan dalkavukluk, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde çalışma yönetmeliği olan bir meslek sınıfıydı. Evet yanlış okumadınız. Hatta fiyat tarifesi olan bir meslekti. Ve dalkavuklara tokat atmak, ona vurmak gibi bir çok aşağılayıcı davranışın bedeli devlet tarafından belirleniyordu.

"Akıllı Duygu" kitabının yazarı dalkavukluk için; "birinin aşağılık duygusunun göstergesi" der ve dalkavukların kendini daha güçlü biriyle özleştirerek güç kazanma arzularından bahseder. Dalkavukluk hakkında tarihte yer alan pek çok hikayeye rastlayabiliriz. Örneğin, bir rivayete göre Fransa'da İmparatorun böbrek sancısı tuttuğunda dalkavukları da kendilerini yere atar ve sancılanmış taklidi yaparlarmış.

Günümüzde dalkavukluk artık bir meslek olarak kabul edilmese de hala iş ve normal hayatının önemli gerçeklerinden  biri olarak yaşamını sürdürüyor. Bazen iş hayatında politik davranışla dalkavukluk karıştırılsa da;

TDK'da; "Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, yaltak, yaltakçı, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı"  olarak tanımlıyor.

İş yerinde dalkavuklar, kurum içinde güç ve otorite sahibi kişilerin yanında yer alarak aslında kendi çıkarlarını korumaya ve menfaat elde etmeye çalışırlar.

Onları yüzlerinden hiç eksik olmayan gülümsemelerinden tanırız. Gerçi şuan maske takılsa da onlar yine bir şekilde bu gülümsemeyi, kahkahalar şeklinde size aksettirebilir. Bir şekilde fark edersiniz. Bu gülümseme çoğunlukla sahtedir ancak çevresine karşı sempatik görünmek için ellerinden geleni yaparlar. Eğer kıdem olarak ondan yüksekteyseniz size küçük hediyeler alır ya da bir anda elinde kahve yanınızda biter, böylelikle sizi düşündüklerini göstermeye çalışırlar. Söylediğiniz her şeyi alkışlar ve takdir ederler. Övgü yağdırmak onların doğalarında vardır, kolay yaparlar. Ayrıca dikkat çekmek onların en büyük ihtiyaçlarından biri hatta ilki olduğu için çok konuşurlar. 

Dalkavuklar güç ve otorite sahibi kişilerin yanında olmayı tercih ettiklerinden kurum içinde herhangi bir konuda söz sahibi olmanız onları yanınıza çekmeniz için yeterli olacaktır. Ayrıca "Akıllı Duygu" kitabının yazarının da dediği gibi, aşağılık duyguları da bazen sizin fikirlerinizi yüceltirken dile gelir." Yani şöyle; "Aman efendim bu işten biz bir şey anlamayız, siz olmazsanız bir şey yapamayız." gibi cümlelerle pohpohlama sanatlarını icra ederler. Güç sizde olduğu sürece yanınızda olacak, çanta gibi sizinle her yere gelecektir. Gücünüzü kaybettiğinizde ise tabi ki yeni lidere yaltaklanacaktır. Bunların en zararlıları ise çıkarlarına zarar geldiğinde size de zarar vermek için elinden geleni yapanlardır. Aman dikkat edin.

Onlarla başa çıkmanın bir çok yolu var ancak burada kısaca değineceğim buna. 

Dalkavukların yaşadığı aşağılık duygusunun temelinde yatan ihtiyacın kendini özel ve önemli hissetme olduğunu asla unutmayın. Onun bu samimiyetsiz tavırları sizi ne denli rahatsız ederse etsin sakin kalmaya çalışın ve konuyu kişiselleştirmeyin. Hatta karşıt görüşlerini duymak için onu teşvik edin ve cesaretlendirin. Kişilerin samimi davranmasının aslında ne kadar büyük bir özgüven göstergesi olduğunu cümle aralarınızda sıklıkla ona hatırlatın ama bunu da onu hedef alarak yapmayın. Anlamak bırakın ona kalsın.

Belki hatırlarsınız yazı arasında kötü niyetli dalkavuklardan söz etmiştim. Bu kişiler menfaat elde etmek için başkalarının açıklarını bularak yöneticilere ispiyonlarlar. Bu tarz kişilere karşı açık vermeyin ve iş dışında bir konuda asla konuşmayın, yönetici hakkındaki fikirlerinizi onunla paylaşmayın. Mümkün olduğu kadar mesafeli ve saygılı bir ilişki kurun.

Peki insanlar bu dalkavukları çok seviyorsa ne yapacağız? Öncelikle şunu unutmayın biri bu tarzda insanları çok seviyorsa, bu o kişi için bir zafiyettir. Görüşlerinizi dürüstçe ve saygı çerçevesinde dile getirmeye devam edin. Çok zorlandığınız durumlarda ise sizin gibi olan insanlardan yardım isteyebilirsiniz ya da iş yerindeyseniz insan kaynaklarının desteğini alabilirsiniz. Ancak bu durumu hiç bir şekilde değiştiremeyeceğiniz bir kurumda çalışıyorsanız, Kızılderililerin dediği gibi;

"Değiştirebileceğiniz şeyleri değiştirin, değiştiremeyeceklerinizi kabul edin ve her ikisi arasındaki farkı bilecek kadar da sağduyulu olun."

Kendine iyi bak iyi insan. Buraya kadar da okuduğun için teşekkür ederim. Senin benim gibi okuyan insanlar az kaldık. Kendine iyi bak, dalkavuklardan uzak dur :)       

0 yorum