Uzun zamandır araştırma yapmaya çalıştığım ve öğrenmeye çabaladığım bir konu, öfke kontrolü. Kelime anlamından bile şunu çıkarıyorum, öfke bastırılmamalı kontrol edilmeli. Peki neden? Haydi gelin hep birlikte bu konuyu okuyalım.
Aslında öfke normal ve sağlıklı bir duygu. Sadece sürekli ortaya çıktığında ya da kontrolden çıktığında sağlıksız oluyor. Kronik patlayan öfke, ilişkilerinizi, sağlığınızı ve zihinsel durumunuzu ciddi bir şekilde kötü etkiler. İyi olan ise, öfkeyi kontrol altına almak kolaydır ancak biraz özveri ister.
En başta da sorduğum gibi neden öfke bastırılmamalı da kontrol edilmeli? Bu duygu ne iyidir ne de kötü. Amacı sadece sizi rahatsız eden, adaletli olmayan veya tehditkar bir duruma karşı sizi uyarmak, mesaj vermektir. Ancak öfkeye verdiğiniz tepki bir patlama şeklinde olursa, mesajın iletilme şansı kalmaz. Bu sebeple size yanlış davranıldığında sinirli hissetmeniz çok normal. Öfke size ve diğerlerine zarar verici olduğunda problem haline dönüşür.
Eğer sinirli bir insansanız, öfkenin kontrolünüzden çıktığını ve onu yatıştırmak için bir şey yapamadığınızı fark edebilirsiniz. Ancak öfkeniz üzerinde sandığınızdan daha fazla kontrolünüz var. Mesela başkalarına zarar vermeden duygularınızı ifade edebilirsiniz. Bunu öğrenebilirsiniz.
Öfke hakkında efsaneler ve gerçeklere bakalım biraz.
Efsane; Öfkemi içimde tutmamam gerek. Onu dışarı çıkarmak daha sağlıklı.
Gerçek; Öfkeyi bastırmak sağlıksız, evet, ancak dışarı salmakta aynı şekilde sağlıksız. İçinizde patlamasına engel olmak için dışarı agresif bir şekilde saldığınız bir şey değil. Çünkü bu patlamalar ateşe benzin atmak gibi olacaktır yani öfkenizi pekiştirebilir.
Efsane; Öfke saygı ve istediğimi almamı sağlar.
Gerçek; Saygı, zorbalık ile kazanılmaz. İnsanlar sizden korkabilir ama kendinizi kontrol edemiyorsanız ya da karşıt görüşlere katlanamıyorsanız size saygı duymazlar. Aksine başkalarına karşı saygılı olduğunuz sürece saygı görür ve dinlenirsiniz.
Efsane; Kendimi kontrol edemiyorum. Öfke kontrol edilebilir bir şey değil.
Gerçek; Bir durumu ya da nasıl hissettiğinizi her zaman kontrol edemezsiniz ancak öfkeyi nasıl ifade ettiğinizi kontrol edebilirsiniz. Sözlü ya da fiziksel olarak kötü davranmadan duygularınızı anlatabilirsiniz. Birisi sinirinizi bozuyorsa bile her zaman nasıl tepki vereceğinize dair seçeneğiniz mevcut.
Bize bu kadar zarar veren bir duyguyu nasıl kontrol edebiliriz peki?
Öncelikle öfkenizin fiziksel hislerine odaklanın. Öfkeli olduğunuz bir anda bedeninizdeki hislere odaklanmak öfkenizin duygusal yoğunluğunu genelde azaltır.
Derin nefesler alın; derin ve yavaş nefes almak yükselen gerilime yardımcı olur. Temel nokta karından nefes almak ve ciğerlere olduğunca taze hava çekmek.
Egzersiz; Mahallede hızlı bir yürüyüş faydalı olabilir. Artan enerji salar ve böylece duruma daha sakince yaklaşabilirsiniz.
Duyularınızı kullanın; Görme, koklama, duyma, dokunma ve tatma duyularınızın rahatlatıcı gücünü kullanın. Bunun için müzik dinleyebilir ya da kendinizi favori mekanınızda hayal edebilirsiniz.
Esneyin ya da gerilimli yerlere masaj yapın; Eğer gerginse omuzlarınızı esnetin veya boyun ile saç derinize masaj yapın.
Yavaşça ona kadar sayın; Mantıklı zihninizin duygularınıza üstün gelmesi için ona vakit tanıyın. Eğer ona geldiğinizde hala kontrolsüz hissediyorsanız tekrar tekrar tekrar sayın.
Çok öfkelenirseniz ara verin; Eğer öfkeniz kontrolden çıkarsa, kendinizi bir kaç dakika o durumdan uzaklaştırın veya sakinleşene kadar bekleyin.
Adil savaşın; Birisine sinirlenmek normaldir ancak adilce savaşamazsanız ilişkileriniz hızlıca bozulur. Yani başkalarına saygı duyarken kendi ihtiyaçlarınızı da ifade etmelisiniz.
İlişkilerinizi önceliğiniz yapın; İlişkiyi güçlendirmek ve sürdürmek, bir tartışmayı kazanmaktan daha önemli olmalı. Başka insanlara ve onların bakış açılarına saygı duyun.
Ana odaklanın; Eğer tartışmanın ortasındaysanız, geçmişe bakıp suçlamalar yapmadan önce problemi çözmek için şu anda ne yapabileceğinize bakın.
Savaşınızı seçin; Çatışmalar enerjinizi çalabilirler ve bu nedenle konunun zaman ve enerjinize değip değmediğini iyi düşünün. Eğer her tartışmaya atlamak yerine savaşınızı iyi seçerseniz, sinirlendiğiniz zaman başkaları sizi daha ciddiye alacaktır.
Affetmeye niyetli olun; Affetmeye niyetiniz yoksa çatışmaları çözmek imkansız olur. Cezalandırma isteğinin bırakılması ile çözüm ortaya çıkabilir, cezalandırma ise kayıplarımızı telafi etmez ve sadece yaşamlarımızın enerjisini emer.
Bırakmanız gereken zamanı bilin; Eğer bir anlaşmaya varamazsanız, anlaşmamakta anlaşın. Bir tartışmanın devamı için iki kişi gerekir. Eğer tartışma bir yere varmıyorsa, tartışmayı bırakma seçeneğiniz her zaman var.
Bu duyguyu yönetmek irademizin elinde. Umarım bir nebze sizin için yardımcı olur bu yazı. Kendinize iyi bakın bir başka yazıda buluşmak üzere...
0 yorum