Bu gün hayat kalitemizi biraz daha arttırmak için iyi düşünmenin güzelliklerinden bahsedeceğiz.
İyi düşünme, düşüncelerimizin akışı üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak, yani yaşam kalitesine yatırım yapmaktır. Çünkü olumsuz düşüncelerini kontrol edebilen kişi, duygularını da doğrudan etkileyebilme yeteneğine sahiptir. Çünkü daha iyi düşünen ve hisseden kişinin düşünce tarzı, davranışını, bedenini ve hatta sağlığını bile etkiler. Her zaman denildiği gibi mutluluğun kaynağı dışarıda değil, içimizdedir.
Bugün kısa bir hikaye ile başlayacağım. İşte size Wells'ten bir öykü;
"Dere tepe, dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Yürür yürür gider, gider gider yürürmüş.
Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün.
Girince köyün içine, anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların, erkeklerin, çocukların sonuçta herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri.
Gezgin adam karar vermiş burada yaşamaya. "Hiç değilse benim bir gözüm var" diyormuş. "Körler ülkesinde tek gözü olan kral olur, derler. Bende onların başına geçer yaşarım."
Merhaba sevgili okur,
Bugün insanların doğasında olan ışığını saçma korkusundan bahsedeceğiz.
İnsan evladının belki de en büyük paradoksu, özel olmayı istemek ama aynı zamanda da bir güneş gibi parlamaktan korkmaktır. Hangimiz, herkes tarafından tanınmak ve takdir edilmek istemez ki? Neredeyse herkes başkalarına erdemlerini gösterme ihtiyacı duyar. Bunun sebebi bir güneş gibi parladığımızı başkalarına gösterme isteğidir.
Haydi gelin bugün, "hayatı yaşamaya değer kılan şeyin bilimsel çalışması"na bakalım.
90'lı yıllardan bu yana; yaşam koçları, motivasyonel konuşmacılar ve kişisel gelişim kitapları sizi hep daha mutlu olmaya zorluyor. İşte mutluluğun bu "diktatör" yaklaşımı için kullanılan terim "happycracy" olarak literatüre geçmiş. Bu yazıda da sevgili dostum, mutluluğun size bu şekilde dayatılmasının psikolojik sonuçlarından bahsedeceğiz.
Yalanı karakteri olmuş insanlara selam verip başlıyorum yazmaya.
Sonucu ne olursa olsun, yalan söylemek tercihlerim arasında asla yer almaz. Bu ailem, yakın arkadaşlarım ya da sevdiğim adam olsun hiç fark etmez. Zaten fark etmemeli de. Her zamanda dediğim gibi yalan söyleyen insanları fark ettiğimde, neden bu tarz bir yolu seçtiklerini düşünmeyi ve buna odaklanmayı tercih ederim. Her hangi bir konuda yalan söyleyen insanlar benim tepkilerimden genel olarak korkarlar. Verdiğim tepkiler, başkalarının birbirlerine söyledikleri yalanlar olsa dahi tavrım değişmez.
Bugün sizinle mavi kedi tekniğini öğreneceğiz. Mavi kedi tekniği bir çok alanda kullanılabilecek bir imajinasyon uygulamasıdır. Bu tekniği, dikkat odağınızı negatiften pozitife çevirmek, baş ağrısı gibi strese bağlı ağrıları gidermek ve olumsuz düşüncelerden kurtularak zihninizi rahatlatmak amacıyla kullanabilirsiniz. Hatta iş hayatınızda da uygulamanız mümkün.
Tam anlamıyla hayatınıza uygulayabilirseniz, nihayetinde ağrılarınızın geçtiğini ve de zihinsel olarak rahatladığınızı fark edeceksiniz. Bu uygulamanın temel mantığında, negatife odaklanmış zihinsel dikkatinizi dağıtarak rahatlamanızı sağlamak amaçlanmaktadır.
Şimdi hep birlikte bu tekniği uygulamaya çalışalım.
1973 yılında İsveç'te Jan Erik Olsson isimli bir adam Kreditbanken adlı bankaya silahlar ve patlayıcılar ile girdi. Havaya ateş açtı ve "Herkes yere yatsın, parti başlıyor!" diye bağırdı. Bu sıra da müşteriler ve birçok banka görevlisi dışarı kaçtı. Soyguncu ise sadece dört banka görevlisini rehin aldı. Akabinde banka polisler tarafından kuşatıldı.
NLP ile tanışmam, iş masama bırakılan bu kitap ile başladı. Sonrası zaten merak, okuma, birazda araştırma.
Kitabın kapağındaki şu yazı dikkatimi çekti; "Yaptığınız gerçekten istediğiniz şeydir. Yapmıyorsanız aslında istediğiniz şeyi yapıyorsunuz; yapmamayı!"
NLP'yi öğrenmek ve uygulamak hayatımızı şans ve tesadüfe bırakmak yerine, kendi istediğiniz biçimde yaratmanızı sağlıyor.
NLP hem bilinci hem de bilinçaltını etkin bir duyarlılıkla kullanmaya yönelik, zihinsel sürecin işleyişini yeniden yapılandırma tekniği aslında.
NLP ile çok hızlı sonuç alabiliyorsunuz, aylar, yıllar süren bir süreci; bir kaç saat, hatta bir kaç dakikaya bile indirebiliyorsunuz. Mesela çok büyük bir fobinizden kurtulabiliyorsunuz. Benim için öfke kontrolümü yapmaya ve bunu yönetmeme yardımcı oldu diyebilirim.