Aslında Kahveyi Sevmemeliyiz


Bugüne kadar hiç düşündünüz mü; Neden kahveyi bu kadar çok severek tüketiyoruz? Neredeyse herkesin elinde bir kahve bardağı ve dilinde kahve ile ilgili aforizmalar... 


Aslında böylesi acı tatlar, doğal bir uyarı sistemi olarak evrildi. Böyle evrildi ki organizmayı kendisine zararlı olabilecek bir içeriği tüketmekten alıkoysun. Yani evrimin mantığına göre, kahveden alacağımız bir yudumu, acılığını fark edip dışarı püskürtmemiz gerekiyor.

Aksine öyle yapmıyoruz. Yapılan araştırmalar sonucu, kafeinin acı tadına karşı en duyarlı bireylerin, aynı zamanda kahveyi en çok tüketenler oldukları ortaya konmuş. Kafeinin acılığını çok daha iyi algılayan bireylerdeki kafein duyarlılığının sebebi ise onlara özgü bir genetik varyant. Kahve tutkunları yine iyisiniz. Farkınız bilim tarafından bile onaylandı. Yani bu kahve sevginiz genlerinizden geliyor.

Normalde, kafeinin acı olmasına karşı daha hassas olan insanların daha az kahve tüketmelerini beklersiniz. Tam aksine bunu çok tüketenlerin kafeine karşı olumlu bir pekiştirme oluşturduğunu görüyoruz. Diğer bir deyişle, kahvenin acılığından zevk alan insanlar, acılığı zararlı olması yerine faydalı olarak genlerinde bir kategoriye taşımış oluyorlar.

Genler sadece kahveyi sevip sevmeyeceğimizi belirlemekle de kalmıyor, uykudan önce içilen kahvenin etkisini de değiştiriyor. Mesela bende daha rahat uyumaya yol açıyor. Çoğu insanın uykusunu kaçırırken, bende tam tersini yapıyor. 

Bu bir değişik genin hayatımızda nasıl oynadığı tam olarak bilinmese de, üzerinde çalışılması gereken bir gen varyantı olduğunu ispatladı bence. Umarız ki, uzmanlar bu genin haritasını daha çok incelerler ve bizde kötü bilinen huylarımızı daha iyi tanımış oluruz.

0 yorum