Bugünde yeni bir kitap incelemesi ile birlikteyiz. Kitap ile ilgili şahsi fikirlerimi yazı sonunda belirteceğim. Şimdilik hep birlikte kitaba bir göz gezdirelim.
Joseph K. sıradan, kendini işine ve değiştirmeye hiç niyetli olmadığı basit hayat standartlarına adamış bir insandır. Görevi banka şefidir; işinde gayet başarılıdır ve personel tarafından sevilir. Pansiyon evlerden birinde yaşamaktadır. Kirasını düzenli ödeyen, ev sahibesiyle saygı içeren yakınlığı olan bir karakterdir. Halk arasında 657’li diye adlandırdığımız memur tipine çok uyar. Ama bir baş kahramandan beklenmesi gerekecek kadar da zekidir. İşte böyle halk arasında zorlanmadan yer edebilecek, kimseye zararı olmayacak bu adam, kitabın başlangıcında tutuklanır.
Bu olay başladıktan sonra karakterimizin hayatı biraz daha renkleniyor. Rütbesini ve tutuklama sebebini açıklamayan iki görevliye -bu görevliler açıkça en alt rütbe olduklarını belirtir ve en alt rütbe olmalarına rağmen ana karakterimizin kahvaltısını yemekten, ondan rüşvet almaya çalışmaktan geri durmamışlardır- karşı kışkırtma seviyesinden uzak, ikili konuşmalarda otorite kurma çabası ve son derece güvendiği sisteme karşı çok çok küçük şüphecilik baş gösteriyor karakterimizde.
Kitabın olay örgüsüne çok değinmeden anlatmak istiyorum, K.’nın tutukluluk şeklinin sadece mahkemeye zamanında gelme ve mahkeme yetki sınırlarını aşan eyaletlere gitmeme kurallarından ibaret olduğunu, Bay K.’nın bu basit kurallara hayatı boyunca uyduğu diğer kurallar gibi uyduğunu, mahkeme günü ona basit bir telefon görüşmesiyle belirtilene kadar K.’nın davayı sürekli düşündüğünü ancak kendinin bir suç işlemediğinden emin olduğunu ve durumun bir iftira ya da karışıklıktan ibaret olduğunu düşündüğünden çok kaygılanmadığını söyleyebiliriz.
Hikayenin sonucunda ümidi kırılan yine de tam olarak vazgeçmeyen Bay K. günler sonra aynı kitabın ilk sayfalarında tutukluluğunu öğrendiği şekilde iki görevli tarafından bir yere götürülür. Buradan sonrasını anlatmak kitabın sonunu söylemek olur. O yüzden kısa bir şekilde kitap ile ilgili fikrimi belirteceğim. Hayatımda okuduğum ve yavaş giden kitaplar vardır. İşte bu kitap tam da öyle. Anlatmak istediği konu gayet mükemmel ancak yazarın dilinden mi yoksa olay örgüsünden mi kitap bende çok yavaş gitti. Kendimi zorlayarak bitirdim diyebilirim. Tabi bu kitabı sevecek insanlarda olacaktır.
O yüzden her şeye rağmen okumanızı tavsiye ederim. Yine yazarın kitabı olan "Dönüşüm" benim daha çok hoşuma gitmişti. Yani daha akıcıydı. Yine bu kitabı da okumanızı çok tavsiye ederim.
Kitapla kalın, kendinize iyi bakın. :)
O yüzden her şeye rağmen okumanızı tavsiye ederim. Yine yazarın kitabı olan "Dönüşüm" benim daha çok hoşuma gitmişti. Yani daha akıcıydı. Yine bu kitabı da okumanızı çok tavsiye ederim.
Kitapla kalın, kendinize iyi bakın. :)
2020 blog yazısı
blog yazısı
dava
franz kafka
kafka kitapları
kişisel blog yazısı
kitap
kitap incelemesi
kitap önerisi
kitap tavsiyesi
kitap yorumu
1 yorum
Güzel bir anlatım olmuş kitaba başlayacaktım bu incelemeyi gördüğüm iyi oldu :)
YanıtlaSil