Beyninize bir iyilik yapın

Müzik kelimeleri olmayan, duygu ve düşüncenin dili. Ruhumuzun gıdası. Milyonlarca insanın tek ortak noktası. İyi ki var.

En ilkel uygarlıktan tutunda en gelişmiş uygarlığa kadar bütün toplumlarda yaşamın bir parçasıdır. 

Sevdiğiniz bir müziği dinlediğinizde kendinizi birden enerji dolu, cesur ve huzur bulmuş hissedersiniz. Hissettirdiği bu güzel duyguların yanında zekamızı da geliştirir. Yani sadece müzik deyip geçmeyin. Her bir parçanın beynimize farklı etkileri var. 



Araştırmalara göre; klasik müzik uzaysal ve zamansal becerilerin gelişmesini sağlıyor, matematiksel düşünceyi güçlendiriyor, öğrenmeyi hızlandırıyor ve bir nesneyi farklı açılardan tasavvur edebilme gücünü arttırıyor. Gerçekten bu kadar etkisi var mı bilemiyorum ama klasik müzik olarak ne zaman Bach dinlesem kendimi inanılmaz rahatlamış hissediyorum. O gün baş ağrım varsa, dinlediğimde ağrı uzaklaşıp gidiyor. Benim gibi baş ağrıs için bile ilaç kullanmayı sevmeyen biriyseniz, klasik müzik dinlemenizi öneririm. 

Müziğin zeka ile ilişkilendirilmesi 1993 yılında yapılan araştırmaların artmasına bağlı olarak gelişti. Araştırmaların sonucu önemli bir bilgiye işaret ediyordu; Mozart etkisi. Mozart'ın piyano sonatlarını dinleyen kişilerin kendi alanlarında yaptıkları işlerde daha çok başarılı oldukları görülmüştü. Bu sonuçlardan anlaşıldığı gibi Mozart'ın müzikleri ile beyin arasında çok özel bir etkileşim bulunmakta. Yalnız bu herkes için geçerli mi, bilemiyorum.

Müzik bunları nasıl başaracak diye söylenebilirsiniz. Klasik müzik tabiki herkese uymayabilir ama bir kere dinlendiğinde etkilerini siz bile inkar edemezsiniz. Mucizevi bir etkisi var. 

Fransız Tıp ve Akademileri üyesi Dr. Alfred Tomatis'e göre; beynimizin elektriksel olarak şarj olmasında kulaklarımız anahtar rolü oynuyor ve beynimizin hücrelerinde elektriksel enerjinin azalması, konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep oluyor. Böyle bir durumda beyninde tıpkı piller gibi şarj edilmesi gerekiyor. Tomatis, beyin hücrelerinin enerji ile şarj edilmesi yollarından biri olarak 5000-8000 hz. arasında yüksek frekanslar içeren müziklerin dinlenilmesi gerektiğini keşfetti. Uzun araştırmalarının sonunda ise bu frekans aralıklarının Mozart'ın müziklerinde çok sayıda bulunduğunu tespit etti. 

Bu frekans aralıklarındaki dinlenen müzikler, kalp atışlarını ve kan basıncını yavaşlatıyor, vücut ısısını da düşürerek beyindeki alfa dalgalarını uyarıyor.  İşte bunların sonucunda sakinleşiyor, gevşiyoruz ve yaşadığımız stres azalıyor. Aynı zamanda dinleyen kişinin sağ lobu uyarılıyor, bu da kişinin yaratıcı düşünme gücünü arttırıyor, dikkatini toplamasını sağlıyor ve IQ seviyesini arttırıyor. 

Müzik hayatta kendinize verebileceğiniz en güzel ödül. Bu ister klasik müzik olsun ister başka bir türde müzik. Görmek, yürümek, dokunmak ve nefes almaktan sonra hayata ki en güzel şeylerden biri de kaliteli müzik dinlemek. Ben sizler için aşağıya Bach'ın en sevdiğim parçasını bırakıyorum. Umarım sizde dinler ve seversiniz. İyi dinlemeler. 

0 yorum