#FARKINAVAR - SİBER ZORBA OLMA!


Belki sizler de fark etmişsinizdir, "Siber Zorba Olma" kampanyasını. Kısa bir zaman önce başlamasına rağmen Türkiye'nin dört bir yanına yayılmaya başlamış.  Nasıl yayılmasın? Bir çok insanın kanayan yarasıdır belkide siber zorbalık. Benim başıma henüz gelmedi ancak gelmeyeceği ne malum... Pek çok kişi bunun ciddiyetinin farkında bile değil. Bu yüzden bir çok gencin hayatı kararıyor, hayatları ellerinden alınıyor. İşte bu kampanya siber zorbalığa karşı ilk duruşumuzdur.


Neredeyse her gün internetteyiz ve internetin dibinin ne kadar derin olduğunu kestirmemiz mümkün bile değil. Ben interneti daha çok okyanusa benzetiyorum. Her bir katmanında başka bir tehlike bulunuyor. Biz ise sadece üzerinde gördüklerimiz kadarını biliyoruz. Çocuklarımız içinse ne kadar büyük bir tehlike olduğunu söylemeye ise gerek yok sanırım. Farkına varabilmek adına bu kavram üzerinde durmamız çok ama çok önemli. Öncelikle bu kavram size neyi çağrıştırıyor, ne anlıyorsunuz?

Mesela örnek vermek gerekirse; çocuklarımıza internet ve telefon üzerinden yapılan şantajlar, tehdit mesajları gibi aklınıza internet üzerinden gelebilecek her şey bu kavramın altında toplanıyor. Belkide haberlerde görüyor, gazetelerde okuyorsunuzdur; çocukların bu tarz mesajlardan ne denli korktuğunu, yıllarca sustuğunu, tehditlere boyun eğdiğini ve hayatlarının karardığını...

BTK Başkanı Ömer Sayan'ın konu ile ilgili açıklamaları şöyle olmuş; "Dünya ve ülkemizde özellikle 2010 ve sonrası siber zorbalıkla ilgili yapılan çalışmalara göre, internet kullanıcılarının Kanada'da yüzde 21'i siber zorbalığa maruz kalırken, yüzde 69'u siber zorbalığa tanıklık etmiş. İngiltere'de bu rakam yüzde 20 ve üzeri olarak kayıtlara geçerken, ülkemizde ise siber zorbalığa maruz kalanların oranı yüzde 20 . Amerika'da siber zorbalıkla mücadele etmek zorunda kalanların yüzde 20'si intiharı düşünmüş. "

Yazıya Sayan'ın sözleri ile devam edecek olursak; "Siber zorbalıkla mücadelede özellikle eğitimcilere, ailelere, gençlere, STK'lara, özel sektöre, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına çok önemli görev ve sorumluluk düşüyor. 2010 yılından beri Türkiye'nin birçok ilinde öğrencilere, ebeveynlere, eğiticilere, adil ve mülki idari amirlere internetin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı konusunda verdiğimiz ve hala da vermekte olduğumuz eğitim ve seminerlerde en önemli başlıklarımızdan birisi de siber zorbalık ve mücadeledir. Bu mücadeleyi eğitim verdiğimiz 400 formatör öğretmen ve onların eğittiği 100 binin üzerinde öğretmen hali hazırda yürütmektedirler. Kurum uzmanlarımız 40'tan fazla ilde 60 binden fazla öğrenciye bu konuda seminer vermiş ve vermeye de devam etmektedir. Yakında resmi olarak tanıtımını yapacağımız internet yardım merkezimizin internet üzerinden hizmet verecek olan web portalının 10 ana başlığından birisi de siber zorbalık. Gezici Güvenli İnternet Tırı projemizi yakın bir zamanda hizmete alacağız."

Artık buna dur demeliyiz. Nasıl ki gerçek hayatta zorbalara engel oluyorsak, sanal hayatta da bu zorbalıkların önüne geçmeliyiz. Peki nereden başlamak gerek? İşte bu kampanya da bize bunu söylüyor. Çocukların bilinçlenmesi için verilen seminerler, eğitimler ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesi son derece önemli. Başka türlü bu kabus sona ermeyecek gibi.

Kampanyanın videosunu aşağıda bulabilirsiniz. Sizde bu zorbalara dur deyin, seyirci kalmayın!


0 yorum