Ekmek mi bozuldu insan mı?


Su insanlar için neyse ekmekte öyledir. Önemlidir. Özellikle halkımız için... Sofraların baş tacıdır. Birçok insan doymaz, doyamaz ekmeksiz. Bizim insanımız da öyle "besin kaynağı" diyerek alelade de tanımlamaz. Bir simgedir. Neyin simgesi derseniz, mesela mücadeledir. Anamızın, babamızın döktüğü alın teridir. Çünkü bir kere kazandıkları paradır "ekmek para"sı. Her akşam eve
döndüğümüzde yanımızda getirdiğimizdir, yoldaştır. Hastalanıp iştahtan kesildiğimizde sıcacık tarhana çorbasının içine ufalanandır. Hatta çocukluğumuzda fırından dönerken kıyısından köşesinden koparıp yediğimiz, kimsede anlamasın diye kopardığımız kenarı gizlediğimizdir, sırdaştır. Kutsaldır, yere düşerse alıp kenara koymazsın öylece, önce öper sonra alnına götürür baş üstü edersin. Hürmet edersin. Öyle kutsaldır. Gelenekten ziyade bizim için anıdır, andır, her şeydir ekmek.

Ne demişti Oktay Akbal; "Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey, çünkü yeryüzünde harp vardı. İnsanlar sebebini bilmeden, düşünmeden ölüyor, öldürüyorlardı." Şimdide yavaş çekimde kentlerin ve insanların bozuluşunu izliyoruz. Büyük bir hüzünle, içimiz burkularak... 

Kaçak yapılar, gecekonduların ilk dönemi gibi, kente gelmiş insanın başını sokacağı derme çatma bir kulübe değil artık. Beş - on katlı, çirkin, sıvasız, iğrenç binalar! Sahipleri de ilk gelenler gibi hayat mücadelesi veren alçakgönüllü insanlar değil artık.

Her gün birileri kurşunlanıyor, çocuklar kaçırılıyor, öldürülüyor, kadınlar, analar korku dolu günler yaşıyor, genç kızlarımız her daim sokaklarda korkarak yürüyorsa, bunda bozuk yapılaşmanın büyük bir etkisi var.

Çiçek yeşermeyen mahallede insan sevgisi de yeşermez!

Ekmek gibi kutsal bir değer sıradanlaşmış ise, insanın insana verdiği değeri konuşmaya gerek yok. Çünkü artık öyle bir şey yok. Gitgide kabalaşıyor herkes, her şey. Bir köpeğin bile mahalleye gelen başka bir köpeğe tahammülü yok. Çürüyoruz. Farkında mısınız? Değerlerimizi yitiriyoruz.

Odamızdaki duvarın rengi bile bilincimiz üzerinde etki yapıyor. Kokular, renkler, sesler bilinçaltımızı etkiliyor. Koskoca şehir, genleri bozulmuş bir canavar gibi üzerimize abanmakta... Böylesine bozulmuş bir şehirde yaşamanın, insan sağlığına etkisi olmaz diye düşünmeyin. Ruh sağlığımız da gün geçtikçe çöküyor. 

Velhasıl ekmekler bozulmuştur artık. İnsanın mayası nasıl bozulmasın? 


0 yorum